

TBB Dergisi 2016 (123)
Erdem İlker MUTLU
411
iii)
suçu devam ettirme riski
78
iv)
kamu düzenini bozma riski
79
Mahkeme şüphelinin kaçma tehlikesi sadece verilecek cezanın ris-
ke edilmesinin olumsuzluğundan ibaret olarak değerlendirilmemesi
gerektiğini belirtmiştir. Şüphelinin kaçacağı yönünde veya yargıla-
maya çok az katılabileceği yönünde başka diğer faktörlerin de devam
eden yargılamada tutukluluğun gerekliliğini destekler ölçüde var olup
olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
80
Bundan dolayıdır ki
mahkemeye göre, kaçma şüphesi, kişinin karakteri, ahlaki yapısı, evi-
nin nerede olduğu, mesleki faaliyetinin niteliği, malvarlığı, aile bağ-
ları ve yargılandığı ülkeyle olan bütün bağları göz
önünde tutulma-
lıdır.
81
Mahkeme, ağır ceza beklentisinin bu anlamda kaçma şüphesi
ile “doğrudan ilgili” olmasının yanında karar vermeye yetmeyeceğini,
eğer varsa, herhangi bir riski bertaraf etme olasılığı veya olanaklarının
araştırılması gerektiğini belirtmiştir.
82
Son olarak mahkeme, içtihat hukukuna atıf yaparak
83
“
şüphelinin
soruşturmaya müdahale etme
olasılığı sadece özet olarak sözü edilerek da-
yanılacak bir durum değildir, olgularla delillendirilmesi gerekmektedir
”, tes-
pitini yapmak suretiyle yargıcın sübjektif bir inancının “yargılamayı
etkileme” şüphesi için yeterli olmadığını belirtmiştir.
84
Yukar
ı
da belirtilen prensipleri Sefilyan davasında uygulayan Av-
rupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 3. Dairesi, Kentron ve Nork-Maraş
yerel mahkemeleri ile Cezai ve Askeri Yüksek Mahkeme’nin kararla-
rını tektipleşmiş bir yöntemle özet, şüphelinin kaçması ya da delille-
ri karartması yönündeki inancı destekleyen maddi olgulardan uzak
kararlarla tutuklamalara ve tutukluluğun devamına karar verdiğini
gözlemlemiştir. Hatta başvuranın itirazlarını reddedecek gerekçe-
ler üretmemişlerdir. “Bu risklerin varlığı bu mahkemelerin dayanak
noktası olan suçlamanın ciddiyeti ile açıklanamaz” demek suretiyle,
yasal olarak veya mahkemelerin suçlamanın ciddiyetine inancıyla ve-
78
Matznetter- Avusturya 10 Kasım 1969
79
Yukarda sözü edilen Letellier kararı
80
8 Haziran 1995 tarihli Yağcı ve Sargın- Türkiye kararı paragraf 52, Series A
no.319-A
81
Sefilyan, paragraf 86
82
27 Haziran 1968 tarihli Neumeister- Avusturya kararı, paragraf 10 Series A no. 8
83
11 Temmuz 2000 tarihli Trzaska-Polonya 25792/94 paragraf 65
84
Sefilyan paragraf 87