Previous Page  417 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 417 / 497 Next Page
Page Background

“Özgürlüklerin Şiddeti”nden “Şiddetin Özgürlüğü”ne: Sosyo-Hukuksal Gelişimi İçinde Terör ...

416

Hiroshima ve Nagazaki’nin atom bombası ile yok edilmesinin ardından

yoğunlaşan tartışmalardır. Silah kullanımında sivillere bu kadar ağır

kayıplar veren silahların kullanılması ile böyle silahların yapımına yö-

nelik bilimsel çalışmanın etik yönelimleri ayrı ayrı tartışılmıştır.

86

Yanıtı aranan bir soru üzerine açılacak tartışmanın sonuç bölümü-

nü oluşturacağı bu çalışmada etik ile kavramlaştırma arasındaki ilişki

farklı boyutları ile ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu başlıkta sorulan

sorunun yanıtını alabilmemiz belki de “

senin teröristin benim özgürlük

savaşçım

87

anlayışından bir adım öteye geçerek uluslararası hukukun

yeknesaklaştırdığı egemen eşitlik ve uluslararası güvenlik ekseninde

etik- kavram ikilisinin tartışılmasına bağlıdır.

Olaf Mueller bir eylemin terörist olup olmadığını belirlerken ona

dair uygun etik değerlendirmenin nasıl yapılacağının da belirlenme-

si gerektiğini ileri sürmektedir. Bu nedenle bu sorunun yanıtı olarak

eylem terörist olarak tanımlansa dahi bu eylemin ahlaki durumu hak-

kında olumsuz bir yargı yaratmaz demektedir.

88

Kapitan, Beyrut’ta ABD ordusuna karşı saldırı ile Yemen’deki USS

Cole destroyerine karşı saldırıya bakıldığı zaman aslında ABD İçişleri

Bakanlığı’nın çok kesin bir dille “sivillere yönelik” olma şartıyla uyuş-

madığı halde bunu terör olarak tanımladığını ve aslında devletler ta-

rafından bu konuda “dizinli ve benmerkezci” bakış geliştirildiğini ileri

sürmektedir.

İsrail- Filistin çatışmasını örnek olarak gösteren Kapitan İsrail’in

1948’de kurulması ve 1967’deki savaş sonrası kalan Filistin toprakla-

rını da işgaliyle Filistinlilerin direniş hareketinin batı kamuoyundaki

yansımasını anlatmıştır.

89

Eylül 1970’de Lübnan’daki iç savaşa kadar

İsraillilerin, El-Fetih gruplarıyla birlikte hareket eden Filistinli Arap-

lar hakkındaki “katiller” söylemi, bu tarihten sonra “terörist” ve “sa-

botajcı” olarak değişmiştir.

90

Nitekim batı medyası da o tarihe kadar

“gerilla”, “komando” ve “fedai” gibi söylemleri değiştirmeye, özellikle

86

Mohamed Feisal, Milton And The Post-Secular Present, Ethics, Politics, Terrorism,

s.1

87

Mohamed Feisal, a.g.m, s.107

88

Mueller Olaf, benign Blackmail, Cassandra’s Plan or what is terrorism, inG.Meggle

(ed)Ethics of Terrorism &Counter Terrorism, s.9

89

Kapitan, a.g.e., s.29

90

A.g.e