

“Özgürlüklerin Şiddeti”nden “Şiddetin Özgürlüğü”ne: Sosyo-Hukuksal Gelişimi İçinde Terör ...
412
rilen tutululuk kararı ve tutululuğun devamı kararlarının tamamen
sözleşmenin ihlali anlamına geleceği belirtilmiştir. Kaldı ki yine bu
mahkemelerden birinin hiç bir gerekçe vermeden dahi tutuklamanın
uzatılmasına karar verdiği tespit edilmiştir.
Sefilyan’ın avukatı kefalet karşılığı serbest bırakılmayı talep etti-
ğinde üst mahkeme “
yabancı uyruklu
” olduğu için kaçma şüphesi ola-
bileceğini ileri sürerek kefalet talebini reddetmiştir. Bunun tek başına
bir gerekçe olamayacağını belirten 3. Daire aynen şu ifadeyi kullan-
mıştır: “
Yüksek Mahkeme burada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihat-
larında belirlenen faktörleri uygulamamıştır
”. Oysa 1992’den beri sürekli
Ermenistan’da yaşamakla birlikte tüm ailesi ve malvarlığı ile başka
benzer birçok bağlantının varlığı olan başvuran açısından bunların
değerlendirilmemiştir. Yine pasaportuna el konulmuş olması onun
başka bir ülkeye uçma riskini de minimize etmiştir.
Aynı kararda kefaletin reddedilmesi ile ilgili olarak başka bir şüp-
helinin daha tutuklanmış olması gibi Sefilyan’ın tutuklanmasıyla doğ-
rudan bir ilgiye sahip olmayan bir konunun gerekçe olarak yazılmış
olması ve şüphelinin duruşmalara gelmesini garanti altına alacak şüp-
heli tarafından verilebilecek güvenceler araştırılmadan reddedilmesi-
ne mahkeme dikkat çekmiştir.
İşte belirtilen bu nedenlerden dolayı, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin Üçüncü Dairesi Yerel Mahkemelerin ve Yüksek
Mahkeme’nin vermiş olduğu kararların, tutukluluğun devamı ve
kefaletin reddi dahil hepsinin “ilgili ve yeterli” olmadığına karar
vermiştir.
ŞİDDETLİ ÖZGÜRLÜKLER KITASINDAN BİR ÖRNEK:
BİRLEŞİK DEVLETLER- BAGDASARIAN DAVASI
Amerikan – Avrupa kültürel antropolojisi arasındaki bariz farklı-
lıklar özgürlükler anlayışına da yansımıştır. Her zaman en fazla veri-
len örnek: Auschwitz mağduru Yahudilerin yaşadığı mahallede Nazi
destekçilerinin herhangi bir şiddet unsuru barındırmayan yürüyüş ve
gösteri yapabilecekleri bir özgürlük anlayışı ile Nazi partisinin kurul-
masının ya da işaretlerini taşıyan organizasyon ve gösteriler yapılma-
sının kesin olarak yasaklandığı iki ayrı sistem söz konusudur. Yuka-
rıdaki örnek ikincisinin kurduğu sistemin hukuksal parametrelerince
oluşturan bir uluslararası mekanizmanın konuyu ele alış şeklidir. Bu-