Previous Page  76 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 76 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (123)

Erdi YETKİN

75

tedir.

23

ACK m. 76 ise taksirli sorumluluğa ilişkin bir hükmü ihtiva

etmemektedir. 765 sayılı TCK’nın 298 ila 308 arasındaki tüm hüküm-

lere atıf yapıldığından hareketle taksirli sorumluluğunda cezalandırı-

labilir olduğu görüşü yerinde değildir. Kanun koyucu taksirli bir fiili

cezalandırmak istiyorsa ayrıca bu hususta düzenleme yapmalıdır. Bu

durum suçta ve cezada kanunilik ilkesinin gereğidir. Suçta kanunilik

ilkesi gereğince kanunların açık ve seçik olarak suç olarak tanımla-

madığı bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez.

24

Aksi halde taksirli

suçlara ilişkin özel suç tiplerinin bir anlamı kalmayacaktır. Kanun ko-

yucu ACK m. 76 ile böylece ceza hukukunun güvence fonksiyonunu

ihlal etmiştir.

Yukarıda açıklanan gerekçeler ile taksirle tutuklunun kaçması-

na sebebiyet verme suçunu ACK m. 76 atfıyla 765 sayılı TCK’nın 303.

maddesi gereğince asker kişiler bakımından suç olarak kabulü müm-

kün değildir. Yani ACK m. 76 gereğince taksirle tutuklunun kaçma-

sına sebebiyet verme suçu cezalandırılmaz. Aksi düşüncenin kabulü

ceza hukukunun güvence fonksiyonunu ihlal eder. ACK m. 76 belirli-

lik ilkesine aykırı olup hangi filleri suç olarak kabul ettiği belirsizdir.

Taksirle tutuklunun kaçmasına sebebiyet verme suçunu ACK m. 76

uyarınca cezalandırmak ise suçta ve cezada kanunilik ilkesine de ay-

kırılık teşkil eder. Bu nedenlerle kanaatimizce ceza hukukunun temel

prensiplerine uymayan ACK m. 76’yı düzenleyen 4551 sayılı Kanun’un

17. maddesi Anayasa’ya aykırıdır.

23

TCK m.22’de bu durum “Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde

cezalandırılır” ile belirtilmiş iken 765 sayılı TCK’nın 45/1’de ise “Cürümde kastın

bulunmaması cezayı kaldırır. Failin bir şeyi yapmasının veya yapmamasının ne-

ticesi olan bir fiilden dolayı kanunun o fiile ceza tertip ettiği ahval müstesnadır.”

ibaresi ile ifade edilmiştir.

24

Özgenç, a.g.e., 103.; Koca, Üzülmez, a.g.e., s. 51.; Anayasalarımızda ve 765 sayılı

TCK’da suçta ve cezada kanunilik ilkesi için bkz.: İçel, Donay, a.g.e., s. 78-83.; İlke-

nin temelleri, tarihsel gelişimi, tartışmalar ve karşılaştırmalı hukuktaki görünümü

için bkz.: Dönmezer, Erman, a.g.e., s. 16-32.; Toroslu ise suçta ve cezada kanunilik

ilkesinin klasik anlamı dışında farklı bir tanımını da vurgulamıştır. Öze ilişkin ka-

nunilik ilkesine göre kanunlarda açıkça suç olarak tanımlanmasa bile anti sosyal

fiiller suç olarak kabul edilmelidir, keza aynı şekilde kanun tarafından suç sayılan

ve fakat sosyal yönden tehlikeli olmayan fiiller cezalandırılmamalıdır. Ayrıntılı

bilgi ve klasik anlayış ile öze ilişkin kanunilik ilkesine ilişkin değerlendirmeler

için bkz.: Nevzat Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 9. Baskı, Savaş Yayınevi

Ankara, , 2006, s. 39-42.