

Tefecilik Suçu
88
D. HAREKET
TCK m. 241’de, tefecilik suçunun hareket unsuru ödünç para ver-
mek olarak düzenlenmiştir. Buna karşılık, doktrinde bu suçun hareket
unsurunu farklı şekilde ele alan görüşler de vardır. Özgenç’e göre, su-
çun hareket unsuru
başkasına ivaz karşılığı ödünç para vermek
tir.
58
Ya-
şar/Gökcan/Artuç’a göre ise,
faiz veya başka bir namla da olsa kazanç elde
etmek maksadıyla ödünç para vermek
tir.
59
Bu açıklamalardan anlaşılaca-
ğı üzere, tefecilik suçunun hareket unsuru bakımından ortak nokta
ödünç para vermektir. Suçun oluşması bakımından ödünç para alanın
zor durumda ve ihtiyaç sahibi olması zorunlu değildir. Ödünç para
alan zor durumda ve ihtiyaç sahibi olmasa dahi bu suç oluşur.
60
Yaşar/
Gökcan/Artuç’a göre, bu suçun hareket unsurunun kazanç elde etmek
amacıyla ödünç para vermek olduğunu yukarıda belirttik. Ancak ka-
naatimizce, bu görüş yerinde değildir. Çünkü kazanç elde etmek mak-
sadı suçun manevi unsuru ile ilgili bir husustur.
Belirli bir miktar paranın belirli bir faiz karşılığında ödenmek
üzere zor durumda bulunan kişiye verilmesi suçun hareket unsuru-
nu oluşturur. Tefecilik suçunun tamamlanması için neticenin gerçek-
leşmesi gerekmez. Çünkü bu suç ödünç para vermek ile tamamlanır.
Bundan dolayı, tefecilik suçu, neticesi harekete bitişik bir suçtur.
61
Özbek’e göre, suçun meslek edinilmesi veya süreklilik arz etme-
si önemli değildir. Yazara göre, tefecilik suçunun devamlı ve mutat
meslek halinde yapılması gerekmez. Aksi bir durum, kanunilik ilkesi
ile ters düşer. Belirtmek gerekir ki, 90 sayılı KHK’nın TCK m. 241 açı-
sından uygulanması söz konusu değildir. TCK m. 241’den önce, aynı
kanunun m. 2/2
62
açısından değerlendirecek olursak, 90 sayılı KHK
m. 9’un uygulanması söz konusu olamaz. Dolayısıyla anılan KHK’nın
dokuzuncu maddesinde sayılan unsurlar TCK m. 241 açısından bir an-
lam ifade etmemektedir.
63
Belirtmek gerekir ki, 90 sayılı KHK’nın on
beşinci maddesinin ikinci fıkrasında
“tefeciler 6 aydan 2 yıla kadar hapis
58
Özgenç, s.547.
59
Yaşar/Gökcan/Artuç, s.7229.
60
Giyik, s.74.
61
Özbek, Tefecilik, s.33; karşı görüş bkz. Özbek, Özel Hükümler, s.860.
62
TCK m.2/2: “İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.”
63
Özbek, Özel Hükümler, s.860-861.