Previous Page  94 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 94 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (123)

Enes KÖKEN

93

Yargıtay’a göre, çek veya senet kırma yoluyla komisyon karşılığı

tefecilik suçunun işlenebileceği öngörülmüştür.

82

Kanaatimizce de,

Yargıtay’ın görüşü isabetlidir.

2. Kredi Kartı (POS) Tefeciliği

Kredi kartları, ticari yaşamın önemli yer tuttuğu günümüzde, hız-

la gelişen ve değişen yeniliklere paralel olarak yapılan alışverişlerde

çok fazla kullanılması nedeniyle, zamanla para ve kıymetli evrakın

yerini alarak çok önemli bir fonksiyon icra etmeye başlamıştır. Bundan

dolayı, insanların mal ve hizmet alımı sırasında yanlarında nakit para

taşımaları da büyük ölçüde azalmıştır. Bu tür fonksiyona sahip kredi

kartları, artık günümüzde suç konusu teşkil eden bir alet konumuna

gelmiştir.

83

Tefecilik suçunu oluşturan fiil, kazanç elde etmek amacıyla ödünç

para vermektir. Suçun oluşması için kazancın mutlaka faiz olarak

isimlendirilmesi gerekli değildir. Ödünç para verenle alan arasındaki

haline getirdiğinin ve ticari amaçla yaptığının kabulü gerektiği, 90 sayılı KHK’nın

3.maddesinin 545 sayılı KHK ile değiştiği, ikrazatçı deyiminin yeniden tanımlan-

dığı, yine anılan Kararnamenin 9. Maddesiyle de tefeciliğin tanımlandığı, vadeli

senetler için uygulanabilir nitelikte olan; senette yazılı tutarın ‘’alacağına temliki-

cirosu’’ suretiyle ve belli bir ıskontoyla üçüncü kişiden vadesinden önce tahsil

edilmesi ‘’kırma’’ işleminin, TTK m.707’de belirtilen kurallar karşısında çekler

için de uygulanmasının mümkün olmadığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında

ivaz karşılığı borç verilmesinin ikrazatçılık faaliyeti olduğu ve çek miktarı ile öde-

nen miktar arasındaki farkın davacının iktisaden elde ettiği miktar olduğu gerek-

çesiyle kararında direnmiştir.

Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve faiz karşılığı ödünç para

vermediği, borç paranın akaryakıt alım satımından kaynaklandığı, tarhiyatın var-

sayımına dayalı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Türk Milleti Adına

Hüküm veren Danıştay Vergi Daireleri Genel Kurulunca dosyadaki belgeler ince-

lendikten sonra gereği görüşüldü:

Karar: Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi kararın özet bölümünde yazılı

Manisa Vergi Mahkemesinin 11.10.2001 günlü ve E:2001/1663, K:2001/605 sayılı

ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulun-

muş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Kararın bozulmasını gerektire-

cek durumda görülmemiştir.

Sonuç: Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 15.02.2002 gününde oyçokluğu

ile karar verildi” Danıştay Vergi Daireleri Genel Kurulu’nun 15.02.2002 tarih ve E.

2001/502 K. 2002/75 sayılı kararı,

www.kazanci.com

, e.t 28.10.2014.

82

Yargıtay

5.CD

. 20/05/2013, 7693/5398; Yargıtay

5.CD

. 30/04/2013, 6478/4096;

Yargıtay

4.CD.

14/02/2013, 1822/4112.

83

Yaşar/Gökcan/Artuç , s.7238.