

TBB Dergisi 2016 (123)
Enes KÖKEN
89
cezasıyla birlikte 50 bin liradan az olamamak kaydıyla, sağladıkları menfaat-
lerin 5 katı ağır para cezasıyla cezalandırılır.”
hükmü yer almaktadır.
64
Bu
hüküm, TCK m. 2/2 karşısında anlamı bulunmamaktadır.
Doktrinde, ödünç para vermekten ne anlaşılması gerektiği tartış-
malı bir husustur. Ödünç veren kişi, bu hareketi ile ödünç alan kişi-
ye suçun konusu üzerinde tasarruf etme olanağı sağlamaktadır. Para
üzerinde tasarruf etme olanağı ise, elden teslim veya havale ve EFT
gibi yollar ile sağlanabilir. Ödünç vermek ile ifade edilen, ödünç alana
para üzerinde tasarruf etme imkânı sağlamaktır. Buna karşılık, ödünç
para alanın fiilen tasarruf edip etmediği, suçun oluşması bakımından
önemli değildir. Burada önemli olan husus, ödünç para alan kişinin,
para üzerinde kısa sayılamayacak bir zaman dilimi kadar hâkimiyet
kurması ve kullanma iktidarına sahip olmasıdır.
65
Paranın türü ve va-
denin uzun veya kısa olması suçun oluşması bakımından önemli de-
ğildir. Ödünç olarak verilen şey para olmak zorundadır; ancak, bunun
karşılığı olarak faile verilecek olan şeyin para olması zorunlu değildir.
Örneğin, yüz bin lira ödünç para alan kişi, faile bunun karşılığında
gayrimenkul verebilir ya da geri ödemeyi altın gibi kıymetli bir ma-
den ile yapabilir. Bu durumlarda da suç oluşur. Ancak, hemen belirt-
mek gerekir ki, tefecinin elde ettiği kazanç, paranın piyasa koşulların-
da uğradığı değer kaybından fazla olmalıdır.
66
Arslan’a göre, suçun oluşması için fail tarafından meslek haline
getirilmesi zorunludur. Bir işin meslek edinilmesinden bahsedebil-
mek için ise bir kişiye birden çok kez veya birden fazla kişiye sürekli
olarak ödünç para verilmesi gereklidir. Bundan dolayı, bir kişiye bir
kez ödünç para verilmesiyle bu suç oluşmaz. Aksi durumda adi, ticari,
normal veya fahiş faiz oranlı bütün para alışverişleri bu suç kapsamın-
da değerlendirilmesi gerekir. Bu ise hem günlük hem de ticari yaşam
açısından olumsuz durumlara yol açar. Yazara göre, suçun oluşması
için gereken unsurlar; kazanç elde etmek, belli bir vadeye bağlı, piyasa
koşullarına uygun olmayan faiz, sistematik biçimde borç vermektir.
Bu unsurlar olmadığı takdirde kişiler arasındaki para alışverişi suç
kapsamında değerlendirilmez. Aksi halde, bu unsurlar gözetilmez ise
64
90 sayılı KHK m.15/2.
65
Giyik, s.75-76.
66
Parlar, s.20.