

Vergi Yargısı Uygulamasında Kabahatler Kanunu’na Alternatif Bir Bakış...
334
görülmektedir. Daha ağır suç oluşturan eylemler için verilen idari para ceza-
larına karşı yapılacak başvurularda konunun idare hukukundan çok ceza hu-
kukunu ilgilendirmesi nedeniyle adli yargının görevli olması doğaldır. Ancak,
idare hukuku esaslarına göre tesis edilen bir idari işlemin, sadece para cezası
yaptırımı içermesine bakılarak denetiminin idari yargı alanından çıkarılarak
adli yargıya bırakılması olanaklı değildir.
Bu durumda, itiraz konusu kuralla
diğer yasalardaki kabahatlere yollama yapılarak, yalnızca yaptırımın türünden
hareketle ve idari yargının denetimine tabi tutulması gereken alanlar göze-
tilmeden, bunları da kapsayacak biçimde başvuru yolu, itiraz, bunlara iliş-
kin usûl ve esasların değiştirilmesi, Anayasa’nın 125. ve 155. maddelerine
aykırıdır, Kural’ın iptali gerekir.
” gerekçesine dayanmaktadır. Anayasa
Mahkemesi, idare hukuku kurallarına göre tesis edilmiş cezai yaptı-
rım içeren idari işlemler yönünden idari yargının görev alanının ko-
runmasını gerektiğini belirtmektedir.
İptal kararının gereklerini yerine getirmek üzere yayımlanan
5560 sayılı Kanun’la idari yargı düzeninin korunması amaçlanmış ve
KK’nin “kanun yoluna ilişkin hükümleri”nin “aksine hüküm bulun-
maması halinde” uygulanabilir nitelikte olduğu kabul edilmiştir
31
:
“
(1) Bu Kanunun;
a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri,
diğer
kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçi-
rilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır.
”
31
Kanun’un 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının “a”
bendinin Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülerek yapılan itiraz başvurusu, Anayasa
Mahkemesi’nin 11.6.2009 tarihli ve E:2007/115, K:2009/80 sayılı kararıyla (R.G
Tarih-Sayı: 26.11.2009-27418) reddedilmiştir. Kararda kural şu şekilde anlamlan-
dırılmıştır:
“… Kabahatler Kanunu’nda genel görevli mahkeme olarak sulh ceza mahkemesi
görevli kılınmakla birlikte belirli durumlarda idari yargı mercilerinin görevli ol-
duğu kabul edilmiş, belirli idari yaptırımlara ilişkin hükümlerin ise
ilgili kanun-
larda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklı tutulması
kararlaştırılmıştır.
İtiraz konusu kural, idari yaptırım kararlarına karşı başvurulacak kanun yolunun
ilgili kanunlarda özel olarak düzenlenmiş olması halinde söz konusu hükümlerin
uygulanmasını, idari yaptırımlara karşı başvurulacak kanun yolları bakımından
diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde Kabahatler Kanunu hü-
kümlerinin uygulanmasını öngörmektedir.”