Previous Page  381 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 381 / 561 Next Page
Page Background

Sahtecilik İddiası Bakımından Hukuk Ve Ceza Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi...

380

50, 68/a-4 gibi ) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (

zorunlu dava arkadaşlığı ) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK’ nun

209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir. Bu madde-

ye göre “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar

verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” Bu maddenin icra

takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra Ve İflas Kanununda bir

hüküm bulunmamaktadır.

Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo

senedi altındaki imzaya itiraz, İİK’nun170. maddesinde özel olarak düzenlendi-

ğinden, imza inkarı iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HUMK’nun209.

maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK’nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan

başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili

kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir ( İİK 170/2 ).

Öte yandan iddiasının imza itirazı dışındaki bir nedene ( yazıda) dayanması

halinde Dairemiz, İcra Ve İflas Kanunu’nda bir düzenleme bulunmadığından

HMK’nun 209. maddesinin uygulanması gerektiği görüşünde iken, daha sonra

içtihat değişikliğine gidilerek, senet üzerinde bulunan yazıdaki iddiasının borca

itiraz niteliğinde olup, bu konunun da İİK’ nun 169/a maddesinde düzenlenmiş

olması nedeniyle, HMK’nun 209. maddesinin bu yönden de uygulama yerinin

olmadığı görüşü benimsenmiştir.

İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra Ve İflas Kanunu’nda dü-

zenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hük-

me bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda

kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi

sırasında iddiasına olarak genel mahkemelerde davaları bekletici mesele yapama-

yacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremez. Sadece İİK.nun 169/a-2.

maddesi uyarınca itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvak-

katen durdurulmasına karar verebilir. İcra mahkemesince takibe konu alacakla

ilgili bir karar verilmiş olması, aynı alacak hakkında genel mahkemelerde dava

açılmasına engel oluşturmaz.

Borçlunun olarak açtığı, İİK’nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan

maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi

durdurulabilir. sahtelik nedeniyle gibi, cumhuriyet savcılığına aynı nedenle ya-

pılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini

durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza

mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabilir.

Yukarıda açıklanan ilke ve kurallar ışığında, takibin kesinleşmesi öncesi veya son-

rasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi, HMK’nun 209. maddesi

uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm, genel mah-

kemelerde davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, baş-

ka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup, icra takibine

etkisi yoktur.

Somut olayda Asliye Ticaret Mahkemesine davasında tedbiren takibin durdurul-

ması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

O halde, mahkemece

şikayetin

kabulü gerekirken Denizli 5. Asliye Ceza Mahke-

mesi ve Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde takip dayanağı senedin sahteliği

ileri sürüldüğünden icra müdürlüğünce HMK. nun 209. maddesi uyarınca icra

takibinin durdurulmasında usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin red-

di yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…12. HD.,

2014/9285 E., 2014/11622 K.,

21.4.2014 T. (UYAP Mevzuat-İçtihat Bilişim Sistemi)”