

TBB Dergisi 2016 (124)
Barış BAHÇECİ
417
(…) muhtasar beyannamesine ithal edilir. Beyanname üzerinden gelir stopaj
vergisi kendi mevzuatına göre tahakkuk ettirilir. Devlete ödenecek duruma ge-
len gelir stopaj vergisini devlet işveren (vergi sorumlusu) lehine kısmen veya
tamamen almaktan vazgeçer. Bu uygulama teknik olarak tahakkuktan terkin
işlemi olarak nitelendirilir.
” İdareye göre bu durumda terkin edilen ver-
ginin işverene ait olacağı açıktır.
14
İdarenin verdiği örneklere bakıldığında, üçüncü örneği ilk iki ör-
nekten ayıran tek hususun istisna konusu tutar için işverence muh-
tasar beyanname verilmesi ve bu tutarın daha sonra terkin edilmesi
olduğu görülmektedir. Bu uygulamalar arasındaki fark olan tahakkuk
etmiş tutarın terkine tabi tutulması ise, işçiden kesilen gelir vergisini
işverene mal etmek için yeterli bir gerekçe değildir. İşçi ücretinden ke-
silen gelir vergisinin tahakkuk etmesi bu kesintinin işçi ücretinden ya-
pıldığı gerçeğini değiştirmeyeceği gibi, kesintinin işveren tarafından
yapılmış olması da, bu tutarın işverene ait olacağı anlamına gelmez.
İdarenin ortaya koyduğu görüşün kabulü halinde ise işverenin hatalı
bildirimi ile işçi için fazladan tahakkuk etmiş gelir vergisi tutarının,
sonradan düzeltme işlemi yapılsa bile işçiye değil işverene ait olacağı
gibi absürd bir sonuçla karşılaşılır. Bu uygulamanın “tahakkuktan ter-
kin” olarak adlandırılması ise tahakkuk etmiş bir tutarın daha sonra
yapılan terkin işlemi ile devlet uhdesinden çıkmasından başka bir an-
lam ifade etmez. Kaldı ki, idarenin bu görüşünün yasal açıdan hiçbir
dayanağı da bulunmamaktadır.
1.2.3. Konuyla İlgili Düzenleme Yetkisinin Maliye
Bakanlığına Ait Olduğu Görüşü
İdarenin ilgili yazısında belki de en ilginç ifade ise son cümlede
yer almakta, “
verginin tarh, tahakkuk, tahsil aşamaları ile bu konudaki uygu-
lamalara ilişkin usul ve esasların ancak Bakanlığımızca belirlenebileceği
” be-
lirtilmektedir. Kanunla Maliye Bakanlığına konuyla ilgili ikincil mev-
zuat yapma yetkisi verildiği doğru olmakla beraber, bu düzenlemenin
Maliye Bakanlığına kanunda yer almayan işçinin mülkiyet hakkını
ihlal eden bir düzenlemeyi tebliğ vb. işlemlerle hayata geçirme yetkisi
vermediği de açıktır.
14
29.06.2012 tarih ve 68472 sayılı Bakanlık yazısı.