Previous Page  522 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 522 / 561 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (124)

Özden SAV

521

ve örgütün büyük başarısının bu olduğu” saptamasıyla karşılaşırsı-

nız. Evet, bu doğru bir saptama. Ancak, Savaş’tan buyana barış için-

de geçen tek gün olmadığı da bir başka gerçek. Bunlar, çoğu basının

dikkatini çekmeyen yurt içi gerginliklerden, iç savaşa, bölgesel itiş-

melerden, iktidar savaşımlarına dek değişebiliyor. Bir başka anlatımla

artık, uluslarası hukukun aktörleri yalnızca devletler ve düzenli or-

dular değil. Terörist örgütler (IŞİD, PKK, PYD…gibi), yaşama parti ya

da dernek gibi başlayan (Afganistan’da

Northern Allignance

ve Tali-

ban) oluşumlar, dinsel niteliği ağır basan tüzel kişiler artık en önemli

aktörler. Bu oluşumların en temel eksik noktası ise, 21. Yüzyıla dek

yazılı duruma gelen Uluslararası Hukuk kuralların hiçbirine taraf ol-

maması. Dolayısıyla sözünü ettiğimiz kuralların hiçbiriyle bağlı değil

bu oluşumlar. O zaman, bu oluşumlarla nasıl başa çıkacak Batı uygar-

lığı? Soru bu değil mi? Batı uygarlığının yalnızca barışı korumaya ça-

lışmadığı, günlük yaşam standardımızı yükseltmek için birçok kuralı

(başta kimyasal ya da nükleer malzemenin ve her türlü atıklarımızın

denetim altına alınamsından başlayın, doğal ve insan yapısı çevrenin

esirgenmesi, insan hakları kuralları) da benimsediği ve uyguladığı da

bir gerçek. Bu gerçek değil midir, yukarıda saydığım oluşumların ol-

duğu ülkelerde yerlişuk olan sivillerin bulundukları ülkeleri terk edip

Avrupa’ya, A.B.D, Kanada, Avustralya gibi uygar ülkelere göç etmeye

çatışmalarının nedeni?

II. SIĞINMA, GÖÇ, NÜFUS DEĞİŞİMİ, VATANSIZLIK:

Sunuş:

Sıcak savaşlar sırasında, barış dönemine ait hukuk düzenin tama-

mının yürürlükte olması beklenemez. Günümüzde “silahlı çatışma”

olarak andığımız savaş durumunda geçerli olacak hukuk düzeni, yak-

laşık iki yüzyıldan bu yana bilinmekte ve uygulanmaktadır.

Silahlı çatışmalarda geçerli olmak üzere önce Lahey (1899, 1907 ta-

rihli) ardından, Cenevre Sözleşmeleri kuralları yürürlüğe konulmuş-

tur. Anılan bu kurallar, devletlerin düzenli ordularınca uygulanması,

uyulması gereken normlardır. Ancak, sıcak savaş yalnızca orduları ve

savaş meydanlarını ilgilendirmez. Savaş meydanında olanlar, savaş

meydanının dışındaki yaşamı, yani sivillerin sürdürdüğü yaşamın her

zamanki gibi süreceği anlamına gelmez. Bir silahlı çatışmanın meyda-