Previous Page  524 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 524 / 561 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (124)

Özden SAV

523

delesi

) ve vatansız (

haymatlos

) kalanlar gibi kapsamlı sorunların ya-

şandığı görülür. Bu çalışmada, sayılan konu başlıklarına salt hukuk

açısından ve tarihi örnekleri anımsayarak bakmak, geçmişteki somut

olaylar ve yapılan tüzel düzenlemelerin anlaşılması amaçlanmaktadır.

A. SIĞINMA sorunsalı:

“Sığınma”

58

, bir ülkede meydana gelen olaylar nedeniyle, yurtla-

rını terk eden ve üçüncü bir devletin ülkesinde, orada ya da bir başka

ülkede yaşamını güvenli biçimde devam ettirebilmek için kendisine

sığınmacı statüsü verecek bir devlet bulmak için hareket edenlere

(yani uygun güvenli yaşama yeri arayanlara) uygulanan hukuk ku-

rallarıdır.

Günümüzde, egemen bir devlet ülkesindeki örneğin iç savaş, ay-

rılıkçı yönetim gibi olağandışı olaylar dolayısıyla yurdundan kaçan,

bulabildikleri her yoldan (yasal ya da yasa dışı) binbir zorlukla gü-

venli olduğu zannıyla gittikleri ülkelerdeki (örneğin Avrupa Birliği

ülkeleri ya da Yeni Dünya’ya giden Suriyelilerin) tüzel durumu anım-

sanacaktır. Anılan zorunlu nüfus hareketleri tarihte ilk kez karşımıza

Ortadoğu’da çıkmamaktadır.

Uluslararası düzlemde, sığınmacılıkla ilgili kurallar ilk kez I. Dün-

ya Savaşı’nda yaşananlar ışığında yazılı hale getirilmiştir. Anılan er-

ken düzenlemeler, o günlerde yaşananların bir zorlamasıydı. Dolayı-

sıyla, koşullar değişince yerlerini alacak bir düzenleme bu kez genel,

soyut ve evrensel olarak geçerli olacak biçimde yapılmıştı. İşte andı-

ğımız bu genel, soyut ve evrensel nitelikteki düzenleme, günümüz-

de de geçerli olan 1951 tarihli “Sığınmacıların Statüsüne ilişkin B.M.

Sözleşmesi”dir. Kısaca 1951 Sözleşmesi olarak da anılan bu sözleşme,

II. Dünya Savaşı’nda yaşanan gelişmelerle gelen zorunlu insan hare-

ketlerine çözüm olarak düşünülmüştür. 1951 tarihli “Sığınmacıların

Statüsüne İlişkin BM Sözleşmesi”ne ek 1967 tarihli Protokolü, II. Dün-

ya Savaşı’nda Avrupa’daki totaliter (Nasyonal Sosyalist, Sosyalist ya

da Faşist) rejimlerle birlikte bu anakarada yaşananların yanısıra savaş

sonrasında eski sömürgelerin dağılması döneminde yaşananların zor-

lamasının ürünüdür.

58

Burada sözkonusu olan ülkesinde eziyet göreceği için ülkesini terk eden kim-

selerdir. Dilimize Arapça kökenli iltica kavramından türetilen “mülteci” olarak

çevrilen bu kavramla ilgili yanılgılarımız aşağıda anlatılacaktır.