Previous Page  523 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 523 / 561 Next Page
Page Background

Uluslararası Hukuk Açısından Sığınma, Göç, Nüfus Mübadelesi Vatansızlık...

522

na gelmesi, birlikte kaçınılmaz olarak, düzenli ordular dışındaki sivil

halkın yaşamak için bulundukları yeri değiştirmeye zorlayabilmekte-

dir. Dolayısıyla, nüfus hareketleri çatışmanın kaçınılmaz bir sonucu-

dur. Bu hareketle birlikte, insancıl (yardım) olanakları da zorlanır. Sivil

nüfusun barınma, yeme içme, çalışma, dinlenme, eğlenme, yolculuk

etme, sağlık hizmetinden yararlanma gibi olaylar kuşkusuz sıradan

biçimde devam etmez. Andığımız sivil yaşama ilişkin adımlar, bir baş-

ka anlatımla günlük yaşamımızın olağan saydığımız adımlarını oluş-

turan etkinliklerin, olağandışı nasıl süreceği sorusu akıllara gelmiştir.

Bazı olağandışı durumlarda yaşamın saydığım türden adımlarının

sürüp sürmeyeceği sorusu, siyasetçilerin ve hukukçuların dikkatine

gelmiş ve belirli tüzel düzenlemelerin konusunu oluşturmuştur. İşte

bu bölümde andığım bu başlıklar anımsanacaktır.

Şimdi, bulunduğumuz coğrafyada son on yıllarda (1980’lerden baş-

layarak) önce Afganistan’ın Sovyetler Birliği egemenliğine girmesiyle

başlayan, ardından Demir Perde olarak andığımız II. Dünya Savaşı’nın

ardından, dünyamızın Varşova Paktı devletleri ile Batılı devletler ara-

sında var olduğu farzedilen ayırımı yaratan sanal Duvar’ın yıkılarak

(1989), Sovyet olarak anılan devletlerin bağımsız olmalarıyla birlikte

gelişen olaylar zincirinin dünyayı etkisi altına alan nüfus hareketleri

bu başlık altındaki konuları incenlemeyi zorunlu kılmıştır. XX. Yüz-

yılın son yıllarında uluslararası düzlemde yaşanan sorunlar, yürür-

lükteki kuralların tarihini öğrenmek arzusunu kamçılamıştır. Böylece

geçen yüzyılda, özellikle imparatorlukların sona erip yerlerine ege-

men (bağımsız) ulus devletlerinin kurulduğu dönemin gerçekleriyle

bağlantılı konuların yeniden çalışılması gerekli olmuştur. Anılan bu

inceleme zorunluluğu, özellikle Suriye’ye Rusya Federasyonu’nun

yaptığı havadan bombalama biçimindeki son müdahalenin aslında

bir göç, sığınma sorunu yaratarak, önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti

ardından, AB ülkeleri üzerinde yeni bir zorunlu nüfus (göç, sığınma)

krizini karşılamaya zorlamak amacıyla başlatıldığı anlaşılmaktadır

57

.

XX. Yüzyılın ilk yarısı düşünüldüğünde, görülen gerçeklerin ba-

şında: göç (

muhaceret

), sığınma (

iltica

), nüfus değiş-tokuşu (

ahali müba-

57

Uğur Dündar, emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ ile yaptığı uzun röportajı, Sözcü

günlük gazetesi, 18 Şubat 2016, sh.4, sü.1-7. Nitekim AB’nin 2016 Mart ayında

yaptığı toplantılarının konusu olan AB’ye AB dışından gelen sığınmacılar konu-

sunda Birlik içinde dahi üzerinde uzlaşılmış bir görüş olmadığını görüyoruz.