Previous Page  236 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 236 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

M. Serhat SARISÖZEN

235

Maddenin devamına göre:

“Bunlardan başka, kötü niyet sahibi üçün-

cü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. İptal davası iyi niyetli üçüncü

şahısların haklarını ihlal etmez”.

Bu doğrultuda üçüncü kişi, dava konu-

su malı, dava sırasında elden çıkarmışsa, davacı alacaklı İİK m.283/II

kapsamında dördüncü kişinin kötüniyetli olduğunu ispat edebiliyor-

sa satışın iptalini isteyebilecektir. Yani lehine tasarruf yapılan üçüncü

kişi, edindiği malı bir başka kişiye devretmiş ise, bu dördüncü kişinin

kötü niyetli olması durumunda, alacaklının iptal davasında borçlu ve

üçüncü kişi ile birlikte dördüncü kişiyi de davalı olarak göstermesi

mümkündür.

8

Borçlu ile dördüncü kişi yani üçüncü kişi ile işlemde

bulunan, borçlu ile doğrudan doğruya işlemde bulunmamış olan kişi

arasında da mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu ileri sürülmesine

rağmen

9

, bizim de katıldığımız doktrindeki diğer görüşe göre bura-

da ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır.

10

Yargıtay da borçlu ile

dördüncü kişi arasında ihtiyari dava arkadaşlığının olduğunu hükme

bağlamıştır.

11

Nitekim dördüncü kişi kötüniyetli olsa bile alacaklı ta-

hallerde, dava arkadaşlığı maddi bakımdan mecburidir. Mecburi dava arkadaş-

lığında dava, dava arkadaşları tarafından veya onlara karşı birlikte açılmalı, tüm

tasarrufi işlemler dava arkadaşları tarafından birlikte yapılmalıdır (Baki Kuru/

Ramazan Arslan/Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku,B.24, Ankara 2013, s. 478;

Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C.I-II, B.7., İstanbul 2000, s. 366; Ha-

kan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/ Muhammet Özekes, Medeni Usul Hukuku, B.14,

Ankara 2013, s. 330; Ömer Ulukapı, Medeni Usul Hukuku, B.2., Konya 2014, s.

186; Evrim Erişir, Medeni Usul Hukukunda Taraf Ehliyeti, İzmir 2007, s. 92); Bazı

hallerde birden fazla kişiye karşı dava açılmasında maddi bir zorunluluk olmadı-

ğı halde kanun, gerçeğin daha iyi ortaya çıkarılmasını ve taraflar arasındaki hu-

kuki ilişkinin daha iyi karara bağlanmasını sağlamak için birden fazla kişiye karşı

dava açılmasını zorunlu kılmıştır; şekli bakımdan zorunlu dava arkadaşlığında

mahkeme dava arkadaşlarından her biri hakkında başka şekilde karar verebilir,

mesela bir dava arkadaşına karşı açılan davayı reddedebilir, diğerine karşı açılan

davayı kabul edebilir (Kuru/Arslan/Yılmaz, Usul, s. 476; Ulukapı, Usul, s. 187).

8

Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 855; Kuru/Arslan/Yılmaz, s.

621; Kuru,

C.IV,

s. 3530; Muşul, Tasarrufun İptali, s. 235; Güneren, s. 1057; Kazan-

cı, s. 61; Sertkaya/Kul, s. 128 Karataş/Ertekin, s.58-59.

9

Kuru,

C.IV,

s. 3530.

10

Muşul, Tasarrufun İptali, s. 230; Muşul, Makaleler, s. 69; Sertkaya/Kul, s. 129.

11

“Borçlu ile hukuki işlemde bulunan üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaş-

lığı olmasına rağmen borçlu ile dördüncü kişi arasında ihtiyari dava arkadaşlığı

bulunduğundan, davacının takibi olmadığı halde, mahkemece kendiliğinden dör-

düncü kişinin de davaya dahil edilmesi konusunda davaya süre verilmeyeceği ...”

(17.HD,

5.11.2007 T, 2007/3606 E, 2007/3386 K;

“Dava konusu taşınırı borçludan değil de borçlu ile işlemde bulunan üçüncü ki-

şiden devir almış olan kişilerin (dördüncü kişilerin) tasarrufun iptali davalarında

ihtiyari dava arkadaşı konumunda olduklarını, bu kişilerin kötönüyetli olduğunu