Previous Page  242 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 242 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

M. Serhat SARISÖZEN

241

cü kişinin kötü niyetli olduğu ispat edilemezse, mahkeme, dördüncü

kişi hakkında davanın reddine karar verir ve üçüncü kişiyi tazminata

mahkum eder.

29

Mirasçıların kötüniyetli olup olmadıkları

ise önem taşımaz, bu

kişiler davalı olsalar da kanunun bir hususun bilindiğinin ispatını ara-

dığı durumlarda, miras bırakanın bilgisi, ispatın konusu olur.

30

İptale konu tasarrufun iptal edilebilmesi için,

alacaklının ala-

cağının iptal konusu tasarruftan önce doğmuş olmasının gerekip

gerekmediği

tartışmalıdır. Doktrindeki bir görüşe göre, iptale konu

tasarrufun iptal edilebilmesi için, tasarrufun borcun doğumundan

sonra yapılması yani alacağın iptal konusu tasarruftan önce doğması

İİK’nun 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkindir. İlgili

maddeler gereğince bu davalar elinde kesin ya da geçici aciz vesikası bulunan

alacaklılar, iflas idaresi ya da İİK’nun 245 ve 255.maddelerinde öngörülen haller-

de isteyen alacaklı tarafından açılabilir. Tasarrufun mal kaçırmaya matuf bulun-

duğuna ilişkin iddialar aynı yasanın 278, 279 ve 280.maddelerindeki karinelerden

yararlanılarak karara bağlanır. İadenin şümulü ise aynı yasanın 283.maddesine

göre tespit olunur. Bu durumda davanın belirtilen niteliği nazara alınarak, dava

şartlarının oluşup oluşmadığı davalıların karı-koca durumu nazara alınarak ta-

sarrufun iptalinin gerekip gerekmediği ve sair hususlar incelenmek suretiyle bir

karar verilmesi gerekirken mahkemece “tasarrufun konusu olan noter senedi-

nin aksinin aynı kuvvette bir delille ispat edilebileceği görüşüyle davanın red-

dedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir”

15.HD,

2.7.1993,

1993/3057 E, 1993/3228 K. (Kuru,

C.IV,

s. 3550-3551).

29

Kuru,

C.IV,

s. 3534; “Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK’nun 277 ve devamı mad-

deleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davacı alacaklı, davalı

borçlunun borcundan dolayı yaptığı takip sırasında borçlu Ali Rıza’nın …40 nu-

maralı parsel sayılı taşınmazı davalı M’ye, onun da bu taşınmazı davalı C’ye sattı-

ğını belirterek, adı geçen bu parsel sayılı taşınmaz hakkında yapılan tasarrufların

iptalini istemiş, mahkemece davalı M ile C2nin iyiniyetli oldukları gerekçesiyle

davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mah-

kemece yaptırılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda adı geçen taşınmazın

tümünün değeri tasarrufun yapıldığı tarihe göre 36.669.493 TL odluğu saptanmış-

tır. Adı geçen taşınmazın ½ payının 8.1.1991 tarihinde değerine göre pek düşük

fiyatla (4.000.000 TL) davalı M’ye satıldığı ortadadır. İİK’nun 278/3 maddesinin

2.bendi gereği bu tasarruf bağışlama gibi sayılır ve iptali gerekir. Burada iyiniyet

söz konusu edilemez. Ancak davalı M, taşınmazı 14.2.1991 tarihinde diğer davalı

Cemil’e satarak elinden çıkardığından İİK’nun 273/2.maddesi gereği, taşınmazın

bu tarihteki değeri nisbetinde davalı M, nakden tazmine edilmesi gerekir. Bu hus-

su gözden uzak tutularak davalı M hakkında davanın uygun olmayan gerekçe-

lerle reddi usul ve yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır”

15.HD

, 20.2.1995 T,

1995/700 E, 1995/859 K, (Kuru,

C.IV,

s. 3534).

30

Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan /Özekes, s. 854; Kuru/Arslan/Yılmaz, s.

621.