Previous Page  237 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 237 / 417 Next Page
Page Background

Tasarrufun İptali Davasının İpotek Alacaklısı ve Dördüncü Kişiye Etkisi

236

sarrufun iptali davasını borçlu ve üçüncü kişi yanında dördüncü kişi-

ye de yöneltmek zorunda değildir; Kanun’da da (İİK m.282/ cümle 2)

“kötüniyet sahibi üçüncü kişiler aleyhine de iptal davası açılır” den-

meyip, “açılabilir” ifadesi kullanılmıştır.

12

Alacaklı, dördüncü kişi kötüniyetli olmasına rağmen iptal dava-

sını sadece borçlu ve borçlunun lehine tasarrufta bulunduğu üçüncü

kişiye karşı açabilir; bu durumda dava konusu, malın üçüncü kişi tara-

fından dördüncü kişiye devredildiği tarihteki gerçek değerine (piyasa

rayiç değerine) dönüşmüş olur.

13

Tasarrufun iptali davasına konu ma-

kanıtlayabilen davacıların bu kişileri açtığı davada davalı olarak gösterebileceğini

veya daha sonra haklarında ayrı dava açıp, diğer dava ile birleştirebileceğini yok-

sa davacıların açmış oldukları davaya dahili dava yoluyla bu kişileri dahil ede-

meyeceğini…”

(15.HD

5.6.2002 T., 2002/2104 E, 2002/3024 K. (Bkz. Uyar, C.III, s.

19945-19946);

“…Somut olayda borçlu olduğu bildirilen Ş.E.A’nın kendisine ait taşınmazı dava

dışı O.B.Ç’ye onun tarafından yine dava dışı A. ve E.S’ye, onlar tarafından da

davalı A.B’ye satılmış olduğu öne sürülüdüğü halde dava sadece borçlu Ş.E.A ile

beşinci kişi konumunda olan Ahmet B. aleyhine açılmıştır. Beşinci kişi olan A.B.

aleyhine dava açıldığında ve davada yapılan tasarruf işlemlerinin iptali istenildi-

ğine göre, iptal kararı verilmesi halinde davada taraf gösterilmeyen ancak tasarruf

işleminin tarafı olan kişilerin de hakları etkileneceğinden dava dışı O.B.Ç ile A.

ve E.S.’ye de dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanması gerekirken

yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de iptal da-

valarında borçlu ile üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı olup, üçüncü

kişiden satın alan dördüncü ve beşinci kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı

bulunmayıp bunlar arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığı niteliğinde olması

nedeniyle sadece beşinci kişi konumundaki davalının yetki itirazında bulunması

halinde bu davalı yönünden dosyanın tefrik edilerek yetkili mahkemeye gönde-

rilmesi gerekirken…”

17.HD

, 21.10.2010 T, 2010/2974 E, 2010/8597 K. (Sertkaya/

Kul, s. 140).

12

Bkz. Muşul, Tasarrufun İptali, s. 231.

13

Muşul, Tasarrufun İptali, s. 231; Dava konusu mal veya hakkı borçludan devralan

üçüncü kişi bunları dava sırasında bir başkasına satmak veya bağışlamak gibi bir

tasarrufla elinden çıkarmışsa davacı alacaklının iki seçeneği vardır: Birincisi, şeyi

üçüncü kişiden devralan dördüncü kişiye de iptal davasını yöneltmek; ikincisi

İİK m.283/II uyarınca üçüncü kişiden nakden tazminat isteminde bulunmaktır

(Bkz. Güneren, s. 1056-1057); İİK m.283/II uyarınca: “İptal davası, üçüncü şahsın

elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taallük ediyorsa, bu değerler

nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (Davacının alacağından fazla olmamak

üzere) mahkum edilir”. Davalı üçüncü kişi; alacaklılarının sıra cetveline göre al-

dıkları pay oranında malı elden çıkarmış sayılacağından, bu oranla sınırlı olarak

nakden tazmine mahkum edilebilecektir (Adnan Deyneklil/Sedat Kısa, Hacizde

ve İflasta Sıra Cetveli, B.3, Ankara 2005 s. 42; Kuru,

C.IV,

s. 3475; Pekcanıtez/Ata-

lay/Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 855; Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 619);

“Tasarrufun iptali davasında, dava konusu taşınmazın, borçludan taşınmazı sa-

tın alan davalının elinde bulunması halinde, mahkemece tasarrufun iptaline buna

karşın dava konusu taşınmazın ister dava açılmadan önce, ister dava sırasında