Previous Page  240 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 240 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

M. Serhat SARISÖZEN

239

sarruf gereğince davacı alacaklı lehine haczedilip satılan malın bede-

line başvurma hakkı olmadığı gibi, üçüncü kişinin malın bedeli üze-

rinde davacı alacaklıya göre öncelik oluşturan bir hakkı da yoktur.

20

İptal konusu tasarruftan yararlanan üçüncü kişinin yani borçlu

ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin aleyhine iptal kararı verile-

bilmesi için İİK m.278’e dayanılan durumlarda davalı üçüncü kişinin

kötüniyetli olması gerekmemesine karşın,

21

tasarrufun iptaline karar

verilebilmesi için dördüncü kişinin kötüniyetli olması gerekmektedir.

Burada

k

ötüniyetli

kişiden kasıt

; dördüncü kişinin borçlunun iptal

davasına konu malı alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla üçüncü

kişiye devrettiğini diğer bir deyişle borçlunun mali durumu ile ala-

caklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişidir.

22

İyiniyetli ise

dördüncü kişiye karşı iptal davası açılamayacağından, davalı üçüncü

20

Kuru,

C.IV,

s. 3577; “Üçüncü kişinin geri verdiği şey üzerinde, kanundan doğan

şayet o şey taşınmaz mal ise ipotek niteliğinde taşınır ise menkul rehni niteliğinde

bir özel hakkı doğmuş olmaz. Bu sonuç, kanunun genel hükümlerine oranla daha

özel nitelikte bulunan İİK’nun 283.maddesinin 2.fıkrası hükmünden açıkça anla-

şılmaktadır. O halde iptal davasını açan alacaklıların icra kovuşturması sonunda

belirmiş olan alacak haklarını, belli bir maldan alma yolundaki kazanılmış hakla-

rın; borçlu ile yaptığı sözleşmesi iptal edilen davacının (üçüncü şahsın) durdur-

maya ve onların hakkından daha üstün bir duruma hükmen geçirilmesini isteme-

yi sağlayıcı bir kanun hükmü yoktur”.

4.HD,

3.10.1966 T, 1966/6132 E, 1966/8594

K, (Kuru,

C.IV,

s. 3577).

21

Uyar, C.III, s. 19943; “…3.kişiden malı satı alan kişi, dördüncü kişi konumunda

olup bu kişi yönünden tasarrufun iptaline karar verilmesi için kötüniyetli olduğu-

nun ispatı gerekir: ““Dava, İİK m.277 vd maddelerine göre tasarrufun iptali iste-

miyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafın-

dan temyiz edilmiştir. Mahkemece taşınmazın gerçek değeri ile tapuda gösterilen

satış bedeli arasındaki aşırı fark nedeniyle tasarrufların iptaline karar verilmiştir.

Bu gerekçe borçludan taşınmaz satın alan üçüncü kişi Bülent yönünden yerinde-

dir. Davalı Ümit taşınmazı borçlunun devrettiği Bülent’ten satın aldığından dör-

düncü kişi konumundadır. Davalı Ümit borçludan mal satın almadığından, bedel

farkı bu davalı yönünden tasarrufun iptaline gerekçe yapılamaz. Ümit’in tasarruf-

ta kötüniyetli davrandığının yani borçlunun mal kaçırma amacını bildiğinin ispat-

lanması gerekir. Bu davada davalı Ümit’in kötüniyetli olduğu ispatlanamadığına

göre, bu davalı hakkındaki davanın reddedilmesi gerekir. Bu davalı yönünden

de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı Bülent, taşınmazı

elden çıkardığına göre, İİK’nun 283 maddesine göre bedelle sorumludur. Taşın-

mazın bu davalı tarafından elden çıkarılma tarihindeki gerçek değerini geçme-

mek kaydıyla, icra takibine konu alacak ve ferilerinin Bülent’ten tahsiline karar

verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi yanlış olmuştur. Kararın bu nedenle

bozulması gerekli görülmüştür…”.

15.HD

24.6.2002, 2002/3115 E, 2002/3419 K

(Oskay/Koçak/Deynekli/ Doğan, s. 6039-6040).

22

Muşul, Tasarrufun İptali, s. 235 Uyar/Uyar/Uyar, C.2, s. 1580; Muşul, Makaleler,

s. 69.