Previous Page  272 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 272 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Berna ÖZTÜRK

271

özgü yapısının da bir sonucudur. Türk Borçlar Kanunu’nun 205/2. fık-

rasına göre “

Sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşme-

de kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan

anlaşma da sözleşmenin devri hükümlerine tabidir.”

Eğer sözleşmede kalan

tarafın sözleşmenin devrine önceden verilmiş bir izni yoksa devreden

ve devralan taraflar arasında yapılan sözleşme, sözleşmede kalan için

öneri niteliğindedir. Sözleşmede kalan tarafın rızası sözleşmenin dev-

ri için kurucu unsurdur.

29

Sözleşmede kalan taraf sözleşmenin dev-

rine önceden izin vermişse sözleşmeyi devreden taraf ile devralan

taraf arasında yapılan anlaşma ile devir meydana gelecektir. Burada

üzerinde durulması gereken husus sözleşmenin devrine önceden rıza

gösteren tarafın devirden haberdar edilip edilmemesidir. Kanunda bu

yönde bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak devre önceden izin

veren sözleşmede kalan taraf sözleşmenin devrinin hüküm ve sonuç

doğurmasını kendisine yapılacak ihbar koşuluna bağlayabilir. Böyle

bir durumda sözleşmede kalan tarafa ihbar yapılmadıkça sözleşme-

nin devri gündeme gelmez. Herhangi bir şart öngörülmediyse eğer

sözleşmede kalan taraf bu belirsizliğe katlanır. Sözleşmede kalan taraf

sadece sözleşmenin devrine kadar bu izni her zaman geri alabilir.

30

Kanımızca kanun koyucu burada bir düzenlemeye gitmeli ve devre

önceden rıza gösteren tarafın belirsizlik içinde kalmasını önlemelidir.

Örneğin Macaristan Medeni Kanunu’nda bu durum düzenlenmiştir.

Buna göre sözleşmede kalan taraf sözleşmenin devri için önceden izin

verirse sözleşmenin devri bu durumun kalan tarafa bildirmesiyle ger-

çekleşir. Yine İtalyan Medeni Kanunu’nun 1407. maddesinde sözleşme-

nin devrine önceden izin veren tarafa bildirim yapılması gerektiği ifa-

de edilmektedir. Benzer bir düzenlemenin Türk Borçlar Kanunu için

de yapılması gerektiği görüşündeyiz.

Sözleşmenin devri için sözleşmenin her üç tarafının da rızasının

olması gerektiğini belirttik. Bu rızanın zımni şekilde verilmesine her-

hangi bir yasal engel yoktur. Ancak, sözleşmenin devrinin geçerliliği

devredilen sözleşmenin şekline bağlıdır. Eğer sözleşme yazılı şekilde

yapılmalıysa burada zımni iradi beyanı geçerli olmaz.

31

29

Ayrancı, 102-104. Bahadır, 17.

30

Ayrancı, 106, 108. Tosun, 171.

31

Ayrancı, 110. Cengiz, 24. Yavuz, Şerh, 1020.