

Sözleşmenin Devri
272
5. Sözleşmenin Devrinde Şekil
Türk Borçlar Kanunu’nun 205. maddesinin 3. fıkrasına göre “
Söz-
leşmenin devrinin geçerliliği, devredilen sözleşmenin şekline bağlıdır
.” Ka-
nundaki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere devrin geçerliliği devre-
dilen sözleşmenin geçerliliğine tabidir. Devre konu olan sözleşme özel
bir şekil şartına bağlıysa devir sözleşmesi de bu şekilde yapılmalıdır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 205. maddesinin 2. fıkrasına göre söz-
leşmede kalan taraf devir işlemine önceden izin veya sonradan onay
verebilir. Bu husus doktrinde sözleşmenin devrinin bağlı olduğu şekil
şartı konusunda çeşitli tartışmalara neden olmuştur. Nitekim, kanun-
da sadece sözleşmenin devrinin geçerliliğinin devredilen sözleşmenin
geçerliliğine tabi olduğu belirtilmektedir. Buna karşın, sözleşmede
kalan tarafın sözleşmenin devrine önceden izin vermesinin veya son-
radan onaylamasının hangi şekilde yapılacağı konusunda bir açıklık
yoktur. Burada sözleşmede kalanın, devre gösterdiği rızanın sözleş-
menin şekline tabi olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır. Bir
görüşe göre, TBK m. 205/2 ile TBK m. 205/3 arasında bir çelişki vardır
ve bu çelişki örtülü boşluğa neden olmaktadır. Böyle bir durumda da
bir hakkın kullanılmasını kolaylaştırıcı yorum esas alınarak sözleş-
mede kalan tarafın izin veya onayını açıklarken, devreden ve devra-
lanın uymak zorunda olduğu şekil şartına uyması gerekmez.
32
Diğer
bir görüşe göre ise şekil şartı tarafları korumak için öngörülmüştür.
Dolayısıyla sözleşmede kalan taraf rızasını açıklarken TBK m.205/3’e
uymalıdır.
33
Bizce, birinci görüş daha isabetlidir. Nitekim, kanunda
bu yönde açık bir düzenleme bulunmamaktadır (Oysa TBK m198/2’de
kanun koyucu açıkça yazılı şekil şartını aramıştır.) Dolayısıyla uygu-
lamada yaşanabilecek sıkıntıları ortadan kaldırmak için sözleşmede
kalan tarafın rızasının herhangi bir şekle bağlanmaması daha yerinde
olacaktır.
Kanun’un 17. maddesine göre taraflar şekle bağlanmamış bir söz-
leşmeyi belli bir şekilde örneğin yazılı şekilde yapmaya karar verirler-
se, belirlenen şekilde yapılmayan sözleşme taraflar açısından bağlayıcı
olmaz. Böyle bir sözleşmenin devri de tarafların öngördüğü şekil şar-
tına uyularak yapılmalıdır. Aksi halde geçerli olmayacaktır.
32
Oğuzman/Öz, 600.
33
Yavuz, Şerh, 1022. Yavuz, Değişiklikler, 274.