

Siyasi İktidarın Geçirdiği Dönüşümler Bağlamında Cezalandırmanın Seyri
54
dırma iktidarının yeniden düzenlenmesi söz konusudur. Foucault’un
çözümlerine uygun düşen teknikler yine gündemdedir.
Küreselleşmeyle birlikte, neoliberal politikaların hayata geçmesi
güvenlik kavramını yeniden ve daha güçlü bir şekilde gündeme ge-
tirmiştir. Çünkü bu politikalar, geniş halk kitleleri için yoksulluğu
ve işsizliği derinleştirerek yaygınlaştırmaktadır. Yoksulların tepkisi
ve örgütlülüğü, siyasi iktidarlar için kendi varlıklarına yönelik bir
tehdit olarak görülmedir. Bu noktada da güvenlik kavramı, sistem
için yaşamsal bir kavram olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü güven-
lik, devletin baskıcı yönünün güçlendirilmesine ve özgürlükler ala-
nın daraltılmasına gerekçe yapılmaktadır. Bunun diğer bir anlamı
da, denetimin yaygınlaştırılması, halkın zapt edilmesi ve cezaların
katılaştırılmasıdır.
45
Bu süreçte, ceza tekniklerini şekillendiren şey de; bu mağdurlar
kitlesinin olası hoşnutsuzluklarının bir tehdit oluşturmasının önlen-
mesidir. Bunun için önerilen, cezaların sertleştirilmesi ve cezalandır-
ma iktidarının bu kitleyi disipline edecek şekilde dönüşmesidir. Yine;
disipline edilmiş bedenin üretken kılınması ve mahkum emeğinin
kullanılması da ceza politikalarının temel yönelimleri olarak görün-
mektedir.
46
Bu yönelime uygun ceza yasalarının özelliği, hapis cezalarının
süresinin uzatılması, şartlı tahliyenin kaldırılması ve bazı suç tip-
leri için zorunlu asgari cezanın getirilmesidir. Bununla amaçlanan
yargıçların takdir yetkilerini kaldırmak ve cezanın, suçlunun kişili-
ği göz önüne alınarak belirlenmesini sağlayan bireyselleştirme yön-
teminin tek edilmesini sağlamaktır. Bu doğrultuda kabul edilen ilke,
“cezalandırmada kesinlik” ilkesidir. Bununla, mahkemelerce suçluya
verilen mahkûmiyetin tamamının hapiste geçirilmesi amaçlanmakta-
dır. Yine; tekerrür durumunda ağır cezaları öngören düzenlemeler de
yapılmaktadır. Bu yasaların uygulanması hapishane nüfusunun art-
masıyla sonuçlamıştır. Hapishanedekiler toplumun yoksul, dışlanmış
kesimlerini oluşturmaktadır. Bunlara eşlik eden bir gelişme de suç ve
suçluluk üstünden yükseltilen ırkçılıktır. Bu nedenle ceza politikaları
45
Haspolat, s.80
46
Yasemin Özdek, “Küreselleşme Sürecinde Ceza Politikalarındaki Dönüşümler”,
Amme İdaresi Dergisi
, 2000, C.33, S. 4, s.21-26