

Siyasi İktidarın Geçirdiği Dönüşümler Bağlamında Cezalandırmanın Seyri
50
odaklanarak yeni teknikler geliştirmekte ve artık ceza, ruha müdahale
etmektedir.
30
Disiplinci iktidar, bir cezalandırma pratiği olarak hapishaneyi ıs-
lah işleviyle yükleyerek dönüştürmüştür. Bu anlamda; Beccaria’nın
toplumsal fayda projesinden uzaklaşma vardır. Bu farklılaşmada
anahtar kavram, “tehlikelilik”tir. Cezalandırma süreçlerinde temel
dönüşümün, “tehlikelilik” kavramının dolayımından geçtiğini söyle-
yebiliriz. Hatta disiplinci iktidarın ekonomi politiğinin de gelişmekte
olan burjuva sınıfının “tehlikelilik algısına” dayandığını söyleyebili-
riz. Bu bağlamda hapishanenin yeni işlevi, kapitalist toplumun yok-
sullaştırdığı kitlelerin düzen için oluşturduğu tehlikenin kontrolüdür.
Hapishane artık kapitalist toplumun çalışma etiğine uymayan ve top-
lumsal yaşam için tehlike olarak algılanan kitlelerin denetim altına
alınmasına hizmet etmektedir. Disiplinci iktidarın, disipline edici tek-
niklerinden biri de gözetlemedir. Hapsetme, gözetlemenin mekansal
olanaklarını da sağlamaktadır. Bu nedenle; Bentham’ın Panoptikon
denilen hapishane modelinin iktidarın aralıksız, sürekli gözetleme
ütopyasına da hizmet ettiğini
31
söyleyebiliriz.
Disiplinci iktidarın cezalandırma projesi, hem kitlelerin tehlike
potansiyellerinin denetimi hem de beden güçlerinin üretken kılınma-
sı şeklinde ortaya çıkmıştır.
32
Beden güçlerinin üretken kılınmasının
yolu da hapsetmenin ıslah işleviyle yüklenmesidir. Bedenin üretkenli-
ğini ıslah yoluyla sağlamanın aracı da cezai çalıştırmadır. Bu nedenle
hapishane, iktidarın denetime ve ıslaha yönelik tasarısının yaşama ge-
çeceği en gözde mekanlardan biri olmuştur.
3. Ulus Devlet ve Cezalandırma
19. yüzyılda, sosyal savunmacı ceza hukukunun gelişmesine tanık
oluyoruz. Pozitif düşünce ve bu düşüncenin kullandığı pozitif yöntem,
ceza hukukunu da etkilemiştir. Bu etkinin bir sonucu olarak, cezanın
anlamı, ceza sorumluluğunun esası konusunda yeni düşünceler orta-
ya atılmıştır. Ceza hukukunda, “Antropolojik Mektep”, “Yeni Mektep”
30
Foucault, s. 222-223
31
Foucault, s.222
32
Foucault, s.223