Previous Page  88 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 88 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Hasan DURSUN

87

havagazı, su, telefon gibi kamu hizmetlerinin kurulması ve işletilmesi

genellikle yabancılara verilen imtiyazlar yoluyla sağlanmıştır.

5

Bu im-

tiyazlar, başlangıçta herhangi bir yasal düzenlemeye gerek duyulma-

dan devletin egemenlik yetkisine dayalı olarak verilmişlerdir.

6

Başlangıçta imtiyaz yöntemini ve imtiyaz sözleşmelerini düzen-

leyen bir kanun bulunmadığından yabancı müteşebbisler ile Osmanlı

Devleti arasında yapılan imtiyaz sözleşmelerine, kapitülasyonların

7

ve Düyun-u Umumiye İdaresinin de baskısıyla imtiyaz sahibi yaban-

cı müteşebbisler lehine ve İdare aleyhine hükümler konulmuştur. Bu

uygulamaya bir tepki olarak, II. Meşrutiyet Döneminin başında 10

Haziran 1326 (1910) tarihli Menafii Umumiyeye Müteallik İmtiyazat

Hakkında Kanun çıkartılmış

8

ve böylelikle imtiyaz yöntemi ve sözleş-

meleri yasal bir düzenlemeye kavuşturulmuştur. 1924 Anayasası’nın

TBMM’nin görev ve yetkilerini düzenleyen 26. maddesinde imtiyaz

sözleşmelerinin onaylanması TBMM’ye verilmiş ve aynı Anayasa’nın

Danıştay’ın görevlerini düzenleyen 55. maddesinde imtiyaz sözleşme

ve şartlaşmaları hakkında Danıştay’ın görüşünün de alınacağı belir-

tilmiştir. 1326 tarihli Kanun ve 1924 Anayasası’nın kurduğu düzeneğe

göre, kamu hizmeti imtiyazlarının Danıştay’ın görüşü alındıktan son-

ra Bakanlar Kurulu kararı ve TBMM’nin onayı ile ancak Türk Anonim

şirketi statüsündeki tüzel kişilere verilmesi öngörülmüştür.

9

1961 Anayasası’nın yürürlüğe girmesinden sonra, TBMM’nin imti-

yaz sözleşmelerini onaylama görev ve yetkisi kaldırılmış, Danıştay’ın

da imtiyaz sözleşme ve şartlaşma

10

tasarıları üzerindeki görev ve yet-

5

Bu tür imtiyaz örnekleri için bkz. Tan, Osmanlı İmparatorluğunda Yabancılara

Verilmiş Kamu Hizmeti İmtiyazları, s. 298-323.

6

G. Erol, Kamu Hizmetlerinin Görülmesinde İmtiyaz Yöntemi ve Türkiye Uygula-

ması, DPT Yayın No: 2487, Ankara 1999, s. 95

7

Osmanlı İmparatorluğunun vermiş olduğu kapitülasyonlar hakkında bilgi için

bkz. Maurits H. Van den Boogert, Kapitülasyonlar ve Osmanlı Hukuk Sistemi

(Çeviren; Ali Coşkun Tuncer), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2014.

8

Yayımlandığı Takvimi Vakayi, 24 Haziran 1326.

9

M. Günday, İdare Hukuku, 9. Baskı, İmaj Yayınevi, Ankara 2004, s. 172.

10

Aslında Anayasalarda kullanılan “şartlaşma” ibaresi isabetsizdir. Gerçekten de

Gözler’in isabetli olarak belirttiği üzere imtiyaz işleminin bir kısmı sözleşmesel de-

ğil, düzenleyici nitelikte, tek taraflı olan bir işlemdir. Bu şartları imtiyaz sahibi ya

kabul eder ya da reddeder. Kısacası imtiyaz sahibi bu koşullar üzerinde pazarlık

yapamaz. O nedenle şartlaşma diye bir şey, daha açık bir deyişle, iki kişinin irade-

siyle belirlenen şartlar yoktur. Bu yüzden Anayasalardaki “şartlaşma” ibaresi yeri-

ne “şartname” (cahier des charges) ibaresinin kullanılması daha isabetlidir. Bkz. K.

Gözler, İdare Hukuku Cilt II, İkinci Baskı, Ekin Yayınevi, Bursa 2009, s. 72 dn. 267.