

TBB Dergisi 2016 (125)
Hasan DURSUN
93
firmalar imtiyaz sözleşmeleri ile yapılacak işlere ve yatırımlara ver-
dikleri teklifleri geri almak veya açılan ihalelere katılmamayı tercih
etmek yoluna gitmişlerdir. Daha açık bir deyişle, bu tip projelerin dış
finansmanla gerçekleştirilebilmesi için kredi veren bazı yabancı veya
uluslararası kredi organları, kredi verdikleri projelerin yaşama geçiril-
mesi için akdedilen sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların uluslara-
rası tahkim yoluyla çözümlenmesi doğrultusunda ısrar etmişler, aksi
takdirde projeye kredi vermeyeceklerini bildirmişlerdir. Bu tutum, ül-
kenin söz konusu kredilere gereksinimi bulunduğu için Türkiye’nin
pek fazla yararına olmamıştır. Zira ülkede; barajlar, köprüler, kanali-
zasyonlar, su arıtma tesisleri gibi ancak dış finansman ile gerçekleşti-
rilebilecek büyük altyapı tesislerinin inşası için gerekli hizmet ve yatı-
rımların temini amacıyla yeterli fon bulunmamaktaydı.
18
Bu koşullar altında kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz sözleşme ve
şartlaşmalarından doğan uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlen-
mesi için Anayasa başta olmak üzere bazı kanun değişiklikleri yapmak
gerektiği fikri savunulmaya başlamıştır. Eğer Anayasa Mahkemesi ve
Danıştay’ın bu tutumları olmasaydı, bir başka deyişle, Anayasa Mah-
kemesi, idari sözleşmeler kavramını, imtiyaz sözleşmelerine indirge-
yen dünyadaki uluslararası tahkim anlayışına aykırı olan kararları
ve Danıştay’ın eskiden beri mevcut olan hükümleri farklı şekilde yo-
rumlayan kararları olmasaydı söz konusu fikrin savunulmasına gerek
kalmayacaktı. Zira altyapı yatırımlarında uluslararası tahkime gidil-
mesini engellediği ileri sürülen bu hükümlere rağmen, Türkiye ikili ve
çok taraflı yatırım anlaşmalarında ve barajların, su arıtma tesislerinin
inşası ve enerji santrallerinin ıslahı gibi işler için yatırımcı şirketlerle
yapılan sözleşmelerde uluslararası tahkim kabul olunmuş ve tahkim
süreci sonucunda verilen hakem kararları, kısmen doğrudan doğruya,
kısmen ise kararların tenfizine dair Türk mahkemelerince verilen ka-
rarların onanması suretiyle Yargıtay’ca onanmış ve infaz edilmiştir.
19
İmtiyaz sözleşmelerinde tahkimi olanaklı kılmak üzere Ana-
yasa ve kanunlarda değişiklik yapmaktan başka yol kalmayınca,
13.8.1999 tarih ve 4446 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişikliğiyle
Anayasa’nın 47. maddesine eklenen 4. fıkra ile devlet, kamu iktisadi
18
Krş. Kalpsüz, s. 6-7.
19
Kalpsüz, s. 8.