

TBB Dergisi 2016 (126)
Haluk TOROSLU
101
Belirtmek gerekir ki, bu şekilde bireyselleştirme yapılırken, süje-
nin sahip olduğu tüm özelliklerin nazara alınması mümkün değildir;
zira bu şekilde failin davranışı tamamen kendi bakış açısı doğrultu-
sunda değerlendirilmiş olur ki, bunun kaçınılmaz sonucu hemen tüm
taksirli davranışların mazur görülmesidir. Bu itibarla taksirin sübjek-
tif ölçüsü ortaya konulurken dahi bir genelleme, soyutlama yapmak
gerekmektedir.
15
İşte bu amaçla kullanılan “model ajan” ölçütü, modern işbölümü,
ihtisaslaşma ve bilgi standardı farklılıklarının yanı sıra, bütün insan-
ların eğitim derecesi, yaş, fiziki eksiklik gibi ölçütlere göre sokulabi-
lecekleri gruplar tarafından belirlenmektedir. Dolayısıyla, sonucun
failin ait bulunduğu model süje tarafından öngörülebilir ve önlenebi-
lir nitelikte olduğu kabul edildiğinde, fail kınanabilecek, yani taksirli
hareket etmiş sayılacaktır. Buradan hareketle öngörülebilirliğin göre-
celi bir nitelik taşıdığı söylenebilir; zira belirli bir fail açısından taşıdığı
özellikler itibarıyla öngörülebilir olan neticenin, aynı özelliklere sahip
olmayan bir başka fail açısından öngörülemez olduğunun kabul edil-
mesi mümkündür.
16
Neticenin fail açısından öngörülebilir olması, fiilen ortaya çıkan
neticenin tüm ayrıntılarıyla failin zihninde canlanmış olması anla-
mına gelmez; failin yaptığı iradi hareketin neden olabileceği benzer
neticeler de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Örneğin, failin odasın-
daki masa üzerinde dolu bir tabanca bırakması halinde çocuğunun
bu tabanca ile kendisini yaralayabileceğini öngörebilmesi şart olma-
yıp, herhangi bir kişinin o tabanca ile yaralanabileceğini öngörebilir
durumda olması, diğer unsurlarının da bulunması koşuluyla taksirin
varlığı için yeterlidir.
17
Neticenin model süje tarafından öngörülebilir olmaması halinde
taksirden söz edilemez. Nitekim failden öngöremeyeceği bir neticeye
belirlenecektir. Bkz. Cadoppi-Veneziani, s. 295.
15
Cadoppi-Veneziani, s. 296.
16
Cadoppi-Veneziani, s. 296; Toroslu-Toroslu, s. 225; Hafızoğulları-Özen, s. 295; De-
mirbaş, s. 383, 384; Centel-Zafer-Çakmut, s. 365; Hakeri, 218 vd; Benzer ölçütün
bilinçli taksirin varlığını tespit açısından nazara alındığı kararlar için bkz. 9. CD
T. 14.06.2007 E. 2007/325 K. 2007/5265; 12. CD, T. 27.12.2011, E. 2011/4936, K.
2011/9905.
17
Demirbaş, s. 384.