Previous Page  177 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 177 / 393 Next Page
Page Background

Düzenleyici İşlemin Konusunun Gayrımeşru Olması

176

le borçlanılmasını önlemek istemektedir. Ancak Yönetmelikle ortaya

konulan kurgu; makale içeriğinde anlatıldığı üzere hukuken gerçek-

leşmesi mümkün olamayacak, gerçekleşse dahi suç sayılan bir kurgu

olmaktan öteye gidememektedir.

III- Türkiye’de Tefecilik Suçunun Mevzuat Hükümleri

Çerçevesinde Gelişim S

üreci

Türk Hukukunda tefecilik fiilleri, ilk olarak 08.06.1933 tarih ve 2279

sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun tarafından düzen-

lenmiştir. 2279 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanunu’nun

1’nci maddesinde faiz karşılığı ödünç para verme işi ile uğraşacak ger-

çek ve tüzel kişiler ruhsat yükümlülüğü düzenlenmiştir. İlgili mad-

dede;

Bankalar Kanununun tabi kuruluşlar ile özel kanunlarına göre yetkili

kılınan kuruluşlar dışında,

faizden para kazanmak için ödünç para ver-

me işleriyle uğraşan

ve menkul kıymetlerin satışına aracılık eden

gerçek

ve tüzelkişiler

bu kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığından ruhsat

almak mecburiyetindedirler. Bunların faaliyet sahaları, sermayeleri ve çalışma

usulleri ile uyacakları diğer şartlar Maliye Bakanlığınca tespit ve ruhsatlarda

gösterilir. Maliye Bakanlığı, bu gerçek veya tüzelkişilerin ödünç para verme iş-

lerinde uygulayacakları faiz oranları ile alacakları sair menfaat ve masrafların

nitelikleri ile azami ve asgari miktarlarını belirleyemeye gerektiğinde bunları

kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir.”

denilmektedir.

2279 sayılı Kanun’un 14’ncü maddesinde ayrıca Tefecilik fiilinin

tanımına da yer verilmiş olup bu maddeye göre; Maliye Bakanlığın-

dan ruhsat almadan faizden para kazanmak için ödünç para verme

işleriyle uğraşan ve menkul kıymetlerin satışına aracılık eden gerçek

ve tüzelkişiler ile

ö

dünç para verme işlerinde ve mevduat kabulün-

de alınacak ve verilecek azami faiz nispetleri ile temin edilecek sair

menfaatlerin ve tahsil edilecek masrafların mahiyet ve azami hadle-

rini tayine ve bunların mer’iyet zamanlarını tespite ilişkin Bakanlar

Kurulu kararlarına aykırı hareket edenlere ve beyannamelerindeki

şartları ve faiz hadlerini muvazaa ile gizleyenlere tefeci denileceği

düzenlenmiştir.

1983 yılında tefecilik fiilleri ile ilgili yeni bir düzenleme yürürlüğe

girmiş ve 2279 sayılı Kanun, 30.09.1983 tarih ve 90 sayılı Ödünç Para

Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten