

Fransa’da Din ve Vicdan Hürriyeti Bağlamında Dini Sembollerin Kullanımı
32
bayramlar bile yeniden isimlendirilmiş, hiç bir dini kuruma maddi
destek verilmemiş, tüm kamusal alanlar dini öğelerden arındırılma-
ya çalışılmış ve kamusal alan adeta yeniden oluşturulmuştur. Bütün
bu çabaların amacı eski rejimin ve ruhban sınıfının egemenliğine son
vermektir. Bundan dolayı yönetici jakobenler, laikliği en katı biçimiyle
uygulamak ve bu konuda taviz vermemek için özel bir çaba göstermiş-
lerdir.
87
Bu dönemde Fransa’da katı laiklik anlayışı geçerli olsa da birçok
Avrupa ülkesinde bu anlayışa karşı demokratik laik model uygulan-
mıştır. Bu model, her ne kadar özünde dini inancın zaman içinde ge-
rileyeceği ve modernleşme ile birlikte yok olacağı düşüncesine dayan-
sa da, ideolojik duruş olarak laiklikçilikten daha esnek bir modeldir.
Almanya’nın başını çektiği bu ülkeler, Fransa’nın laiklik anlayışından
farklı olarak dine karşı daha hoşgörülü olmaya, dinsel kurumlara mü-
dahale etmemeye ve bunlar üzerinde egemenlik kurmamaya, hatta
Kilisenin hiçbir işine karışmamaya özen göstermişlerdir. Avrupa ül-
kelerinin çoğunda uygulanan bu model, dinin kendiliğinden dünye-
vileşeceği ve belli bir süre sonra sosyolojik bir olgu olmaktan çıkarak
yok olacağı düşüncesine dayanmıştır. Bu anlayışın bir neticesi olarak
laiklik; hem dünyevi bir ideoloji olarak algılanmış, bireysel bir inanç
konusu olmaktan öteye geçmeyerek din ve vicdan özgürlüğünün ger-
çekleşmesine katkı yapmış ve toplumsal hayatta din-devlet çatışmala-
rını en aza indirmiştir.
88
Fransa’da özellikle devrim sonrası katı laiklik modeli uygulanmış
ise de, zaman içinde laiklik kavramın toplumda benimsenmesi ve di-
nin ve din adamlarının devlet işlerine müdahale gücünün azalmasıyla
birlikte Fransa’daki laiklik anlayışı da değişim göstermiştir. Örneğin
devlet halen 1905’ten önce inşa edilen bütün kilise binalarının sahibi
olduğu gibi onların korunması ve işletilmesinden de sorumludur. Üs-
telik hastane, cezaevi ve ordu gibi bazı kurumlardaki kilise personeli
maaşlarını devletten almaktadır.
89
Eğitim sistemi tamamen din dışı ve
87
Hakyemez, s. 210; Küçük, Laiklik, s. 54-55; Kuru, s. 26 vd.; Küçük, Dini Semboller,
s. 99-100.
88
Küçük, Laiklik, s.73 vd.; Küçük, Dini Semboller, s. 100-101; Kuru, s. 33 vd.
89
Aksoy, s. 226; Bertnard, s. 296; Küçük, Dini Semboller, s. 100-101; Baubert, s. 101.