

TBB Dergisi 2016 (127)
Mustafa Emre ŞAHİN
187
alınmasına yönelik başvurunun belediye veya valilik tarafından
en geç 30 gün içinde sonuçlandırılması gerekir. Aksi takdirde, kul-
lanma izni verilmiş sayılır.
85
- 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 15. maddesi, il genel mecli-
si tarafından alınan ve valiye gönderilen kararların 7 gün içinde
yeniden görüşülmesi vali tarafından istenmemişse, bu kararların
kesinleşeceğini kurala bağlamaktadır. Benzer bir hüküm, 5393 sa-
yılı Belediye Kanunu’nun 23. maddesinde de öngörülmüştür.
- 5393 sayılı Belediye Kanunu m. 15/r uyarınca, başvuru ve başvuru
ücretinin ödenmesi sonucu, belediye elektronik haberleşme istas-
yonlarına yer seçim belgesi vermezse, söz konusu belge verilmiş
sayılır.
Görüldüğü gibi kanunda düzenlenen durumlarda,
86
farklı süreler
sonunda istem hakkında idareden bir cevap gelmemişse, isteme onay
verilmiş olacaktır.
Türk idare hukukunun güncel halinde, zımni ret esas, zımni ka-
bul istisnadır. Ancak, zımni kabul kararı doğuran hallerin Türk huku-
kunda giderek yaygınlaşmakta olduğu göz ardı edilmemelidir. Zımni
kabule olanak tanıyan hallerin öngörülmesinde ve giderek yaygınlaş-
masında, bir taraftan idare ve bireyler arasındaki ilişkilerde bireyler
lehine yaşanan dönüşümün diğer taraftan Avrupa Birliği’ne uyum sü-
recinin getirdiği gerekliliklerin etkili olduğu ileri sürülebilir.
İlk olarak, idare ve bireyler arasındaki ilişkilerde idarenin mut-
lak üstünlüğünden kişi hak ve özgürlüklerinin tanınmasına doğru
gerçekleşen dönüşümün idare hukukuna da yansımaları olmuştur.
İdarenin yargı denetiminden kaçınmasının önlenmesi, bireyin idare
karşısında hak arama özgürlüğünün korunması gibi önemli işlevleri
olsa da, idareyi açıkça karar almaktan çekinmeye teşvik etmesi nede-
niyle, zımni ret müessesesi bazı alanlarda günümüz idare hukuku-
nun gereklerini tam manasıyla karşılayamamaktadır. Günümüzdeki
idare hukuku anlayışına göre, idare ve bireyler arasındaki ilişkilerin
85
D6D, 07.11.2002, E. 2001/5448, K. 2002/4886.
86
İmar hukukuna ve mahalli idareler üzerinde merkezi idarenin vesayet deneti-
mine ilişkin düzenlemeler dışında Türk hukukunda, diğer kanunlarda da zımni
kabul örneklerine rastlamak mümkündür. Bkz. 4054 sayılı Rekabetin Korunması
Hakkında Kanun madde 10/3, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu madde 157/6.