Previous Page  199 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 199 / 437 Next Page
Page Background

Merkezileşmeden Zaman-Mekân Sıkışmasına: Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği

198

anlamıyla, ülke iktisat politikaları için yapılacak değerlendirmelere,

bu yönetmeliğin tarihsel seyrinin doğru bir biçimde ortaya koyulması

ile elde edilebilecek bulguların da eklemlenmesi gerekir.

Sözünü ettiğim bu temel motivasyondan hareket eden bu çalışma

boyunca izleyeceğimiz yol şu şekilde özetlenebilir: İlk olarak mevcut

ÇED Yönetmeliği’nden hareket ederek ÇED sürecinin hâlihazırda na-

sıl işlediğini anlamaya çalışacağız. 2014 yönetmeliği de dâhil olmak

üzere her yeni ÇED Yönetmeliği ve değişikliğini kendi içinde değer-

lendiren ve tanımlamaya çalışan çalışmalar zaten mevcut. Öte yandan

bu yönetmeliğin tüm tarihsel seyri boyunca geçirdiği dönüşümü, tüm

bileşenleri ile ele alan yeni çalışmalara da ihtiyaç var. Dolayısıyla ikinci

aşamada, ilk aşamadaki tanımlama çabasının temel motivasyonumuz

açısından sunacağı önemli sacayaklarını belirleyerek, yönetmeliğin ilk

yayınlandığı 1993 yılına geri dönüp o tarihten bu güne kadar geçirdi-

ği süreçteki değişimleri bu sacayakları açısından gözlemlemeye çalı-

şacağız. Ve son aşamada, çalışmanın teknik kısımlarının işaret ettiği

önemli bazı hususlardan hareketle, hukukun ÇED Yönetmeliği aracılı-

ğı ile bir tahayyülünün olanağına ilişkin kısa bir tartışma yürüteceğiz.

2. ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ (ÇED) KAVRAMI

Türkiye, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kavramıyla ilk kez,

1982 anayasasına istinaden hazırlanıp 11.08.1983 tarih ve 18132 sayılı

Resmi Gazete’de yayınlanan Çevre Kanunu’nun 10. maddesi ile tanış-

tı.

5

Ardından geçen 10 yıllık süreç sonrasında 07.02.1993 tarih ve 21489

sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ilk ÇED Yönetmeliği ve bu yönet-

melikten sonra gelen tüm değişiklik ve yenilemeler ise temelde, sözü

edilen bu maddenin doğurduğu bir zorunluluğun sonucuydu. Madde

içerisinde geçen «gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu

çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler” ifade-

si, tarihsel koşullar ve sosyoekonomik ilişkiler olgunlaştığında önem-

li bir muğlaklığı tanımlamaya başladı. Bu ifadede geçen faaliyetlerin

ne olduğu, nasıl belirleneceği, kim tarafından denetleneceği, çevre ve

5

“Madde 10: Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına

yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler bir Çevresel Etki Değerlendirme Ra-

poru hazırlarlar. Bu raporda çevreye yapılabilecek tüm etkiler göz önünde bulun-

durularak çevre kirlenmesine sebep olabilecek atık ve atıkların ne şekilde zararsız

hale getirilebileceği ve bu hususta alınacak önlemler belirlenir.”