Previous Page  205 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 205 / 437 Next Page
Page Background

Merkezileşmeden Zaman-Mekân Sıkışmasına: Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği

204

• Değişiklik, 2011a.

• Değişiklik, 2011b.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

• Değişiklik, 2013.

- Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, 2013.

- Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, 2014.

Türkiye’de ÇED mevzuatının temel ilkesi “Avrupa Birliği (AB)

ÇED mevzuatıyla uyum” olarak belirtilmektedir. Fakat Türkiye için

yukarıda maddeler halinde sunulan sürekli değişim durumu AB için

oldukça farklıdır. AB ÇED uygulamasını başlatan ilk yönetmelik olan

1985 direktifinin 1997, 2003 ve 2009 yılları olmak üzere sadece 3 kez

yenilenmesi ve bu yönetmeliklerin 2011 yılında kanun haline geti-

rilmesinin ardından 2014 yılı olmak üzere sadece bir kez değişikliğe

uğramış olması oldukça dikkat çekicidir. AB 1997 değişikliği genel

anlamda “ÇED gerektiren” ve “Ön araştırma gerektiren” projeler lis-

telerini tip ve kapasiteler anlamında genişletirken, seçme eleme kri-

terleri ile çevresel ölçümler

11

konularında önemli eklemeler getirmiş-

tir. Bizdeki 2003 yönetmeliğinin öncülü olarak görülebilecek 2003 AB

değişikliği ise temelde halkın katılımı ve karar verme mekanizmaları

konusunda önemli gelişmeler sağlayan bir değişiklik olarak ön plana

çıkmıştır. 2009 AB değişikliği ise taşımacılık ve CO

2

depolama-tutma

süreçlerini kapsama alan bir değişikliktir.

11

Türkiye›deki çeyrek asırlık ÇED sürecinde, çevre ve halk sağlığının ön planda

olması anlamında «yer tetkiki» dışında her hangi bir ölçüm ve izleme biçimine

atıfta bulunmayan yönetmeliğin AB ile uyumlu olduğunu söyleyebilmek olduk-

ça iddialı bir ifade olur. Üstelik «yer tetkiki» ifadesi ilk kez 1997 yönetmeliğinde

görülmüş, 2002 yılından itibaren de kaybolmuştur. Yer tetkiki, olası bir faaliyetin

çevre ve halk sağlığı açısından yaratacağı etkilerin önceden ve tüm boyutlarıy-

la bir arada değerlendirilmesini gerektiren teknik ve sosyolojik bir olgudur. Bu

anlamıyla tam da Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) ifadesini karşılar. Bir fa-

aliyet için yerin tetkik edilmesi ve yerin seçimi konuları çok sayıda değişkenin

bir arada değerlendirilmesini gerektiren son derece karmaşık bir süreçtir. Ayrıca,

bir yer seçmek; mantık olarak en az iki yer alternatifini gerektirir. Öte yandan

mevcut ÇED raporları ya da başvuruları incelendiğinde, projeler için seçilen yer-

lerin başka alternatifler açısından bir değerlendirmeye tabi tutulduğuna görmek

imkânsızdır, zira yönetmelik yatırımcıdan böyle bir şey istemez.