Previous Page  254 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 254 / 437 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (127)

Coşkun ÖZBUDAK

253

me tarihi, temyiz başvuru tarihi olarak kabul edilir ve kesinleşme şer-

hi kaldırılarak, dosya temyiz merciine gönderilir.

Somut olaya konu bozma kararının kapsamı ve niteliğine gelin-

ce: Gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü

Muhakemeleri Kanunu’nun 73. maddesindeki “

Kanunun gösterdiği is-

tisnalar haricinde hâkim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını

beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü vere-

mez.”,

gerekse halen yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri

Kanunu’nun 27. maddesindeki “

Davanın tarafları, müdahiller ve yargı-

lamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme

hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,

açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlen-

dirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.”

hü-

kümleri, davanın taraflarının ve diğer ilgililerin usulüne uygun biçim-

de davadan haberdar edilmelerini öncelikli ve zorunlu kılmaktadır.

Aksi durum

“hükmün etkisizliği”

ne yol açar.

10

Öte yandan temyiz incelemesinin yapıldığı tarihte Aile Mahkeme-

lerinin göreve başlamış olması ve dava konusunun da bu mahkeme-

lerin görev alanında bulunması, temyize konu kararın bu yönden de

bozulmasını gerektirir.

Yargıtay’ın bozma kararı da (6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. mad-

desi uyarınca halen yürürlükte bulunan) 1086 sayılı HUMK’un (5236

sayılı Kanun’un 16. maddesi ile değiştirilmeden önceki) 428/1-4. ben-

dine dayalı olmuştur. Buna göre, hüküm kurulurken,

“Usûlü muhake-

meye muhalefet edilmesi”

hükmün öncelikle usûl yönünden bozulmasını

gerektirir. Hükmün usûle aykırı olduğu tespit edilince (kural olarak)

esas yönünden inceleme yapılmaz. Somut olayda da, 1994 tarihli koru-

ma kararının kaldırılması kararı, usûlden bozma nedeniyle Yargıtay’ca

esas bakımından incelenmemiştir.

Bilindiği üzere, ister derhal icra edilebilen isterse icra edilebilmesi

kesinleşmeye bağlı olan mahkeme kararlarının,

bölge adliye mahke-

10

Muhammet Özekes, “Medeni Usul Hukukunda Yok Hüküm ve Etkisiz Hüküm”,

s. 689