

TBB Dergisi 2016 (127)
Deniz AKÇAY
399
sözlü, yazılı, resim, hareket, fiili yollar ya da başka bir biçimde bir soykırımı
inkâr eden, kaba bir biçimde küçümseyen veya haklı gösteren”
kişilerin en
çok üç yıl hürriyeti kısıtlayan bir cezaya veya para cezasına mahkûm
edilmesini öngören hüküm çerçevesinde değerlendirilmiş ve sonuçta,
başvuran, İsviçre hukukunda kısa süreli hapis cezasının alternatifini
oluşturan 90 günlük bir para cezasına mahkûm edilmiştir. Başvura-
nın, Lozan Mahkemesi’nin kararının iptal edilmesi yolundaki talebi
reddedildikten
7
sonra, temyiz başvurusunda bulunduğu İsviçre Fede-
ral Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını 12.12.2007 tarihinde
onaylamıştır.
8
Mahkûmiyet kararının İsviçre’de kesinleşmesinden sonra, baş-
vuranın, 2008 yılında AİHM’e yaptığı başvuruyu inceleyen yedi üyeli
Daire’nin 17.12.2013 tarihli kararında, İsviçre Hükümeti’nin, başvura-
nın maruz kaldığı mahkûmiyetin hukuka uygunluğunu kanıtlama
doğrultusunda AİHM’e sunmuş olduğu gerekçelerin, ifade özgürlüğü
kısıtlamalarının demokratik bir toplum açısından gerekli olması kıs-
tasına uymadığı saptanarak, İsviçre’nin, AİHS’nin ifade özgürlüğü ile
ilgili 10. maddesini ihlâl ettiği sonucuna varılmıştır.
9
İsviçre Hükümeti’nin, Daire kararının Büyük Daire tarafından ye-
niden incelenmesi yolundaki talebinin, AİHS’nin 43/2. maddesi uya-
rınca oluşan beş üyeli bir kurul tarafından kabul edilmesi üzerine, Da-
ire kararının, AİHS’nin 43/1. maddesi uyarınca, açıklandığı tarihten
itibaren üç ay içinde kesinlik kazanması önlenmiş, başvuru dosyası
Daire kararıyla birlikte Büyük Daire’ye intikal etmiştir.
Ermeni iddialarının tartışılmasında ve özellikle 1915 olaylarının
tarihsel bakımdan özgürce incelenebilmesinde belirleyici bir katkı
sağlayabileceği kabul edilmesi gereken
Perinçek
kararı, ayrıca AİHM’in
ifade özgürlüğüne ilişkin içtihat zincirine de ifade özgürlüğünün ge-
nel olarak hangi kıstaslara göre sınırlandırılabileceği konusunda da
yerleşik içtihadın doğrultusunda önemli yorumlar ekleyen bir karar
niteliğini taşımaktadır. Bu çerçevede, özellikle, Büyük Daire’nin mad-
de itibarıyla yetkisi konusunda izlediği yaklaşım, başvurunun esasına
7
Perinçek, par.23-24.
8
Perinçek, par. 26.
9
Perinçek 2013 yukarıda zikredilen karar, par.129 ve 130.