Previous Page  78 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 78 / 437 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (127)

Recep DOĞAN

77

mek mümkündür. Evre gözetilmeksizin, uterus içindeki embriyo ya

da fetüsün yaşamının sonlandırılması amacıyla vaktinden önce dışı-

na çıkarılması ya da imha edilmesi tıp literatüründe “

abortus

11

ya da

küretaj

12

olarak tanımlanmaktadır. Sıklıkla “

abortus

” yerine kullanı-

lan “kürtaj” ise, bir vücut boşluğunda yer alan sağlıksız ya da fazla

dokuların teşhis ya da tedavi amacıyla kazınmasıdır. Tanımdan da

anlaşılacağı üzere, bir tıbbi işlem olarak kürtaj, gebeliğin söz konu-

su olmadığı bazı hastalık durumlarında da uygulanmaktadır.

Abortus

terimiyle sıkça karıştırılan bir başka kavram ise “düşük” (

miscarriage

)

kavramıdır. “Embriyo ya da fetüsün gebeliğin ilk yarısında uterus dı-

şına çıkması” olarak bilinen düşükte, embriyo veya fetüsün yaşamı-

nı sonlandırmayı amaçlamayan dış etkenlerle, anne ve/veya embriyo

veya fetüsü ilgilendiren hastalıklar söz konusudur. Bir başka deyişle

düşükte, embriyo ya da fetüsün yaşamının kasten sonlandırılması söz

konusu değildir.

13

Dolayısıyla abortus veya küretaj gebeliğin istemli

olarak sona erdirilmesi hali için kullanılan ve istemli düşüğe verilen

ad olmaktadır. Bu makalede de “kürtaj” kelimesi gebeliğin istemli ola-

rak sona erdirilmesi ve anne karnındaki ceninin/ biyolojik varlığın

istemli olarak düşürülmesi halini ifade etmek için kullanılacaktır.

Tıbbi bir deyim olarak günlük dilde yaygın olarak “kürtaj” keli-

mesi kullanılmakla beraber, hamileliğin istemli olarak sona erdirilme-

si hali için hukuki terim olarak 5237 sayılı

Türk Ceza Kanunu’nun 99 ve

100’üncü maddelerinde “çocuk düşürtme” (TCK, m.99) ve “çocuk düşürme”

(TCK, m.100) deyimleri kullanılmaktadır.

Söz konusu maddelerin yorum-

lanmasında göz önünde bulundurulması gereken ve madde gerekçe-

lerinde de belirtilen, 24.5.1983 tarih ve 2827 sayılı Nüfus Planlaması

Hakkında Kanun’da ise “gebeliğin sona erdirilmesi” ve “rahim tah-

liyesi” (2827 sayılı Kanun, m.5) deyimleri kullanılırken, nihayetinde

bu kanuna uygun olarak çıkarılan “Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon

Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük”

14

te ise

“rahim tahliyesi” deyimi kullanılmaktadır.

11

Saliha Altıparmak, Meltem Çiçeklioğlu, Gülay Yıldırım, “Abortus ve Etik”,

Cum-

huriyet Tıp Dergisi

, 2009, 31, s.84-90, s.85.

12

Yeşim Işıl Ülman, “Yaşamın Başlangıcı ile İlgili Tıp Etiği Sorunları”,

Güncel Hukuk

,

2008, sayı 50, s.32.

13

Altıparmak/ Çiçeklioğlu/Yıldırım, s.85.

14

18.12.1983 tarih ve 18255 sayılı Resmi Gazete.