

TBB Dergisi 2016 (127)
Recep DOĞAN
93
göre, yükseköğrenim görmüş kadınlardan vatanseverlik görevlerini
yerine getirerek genetik açıdan üstün çocuklar doğurmaları istenmiş,
yoksul ve eğitimsiz kadınların ise genetik özellikleri düşük çocuk do-
ğurmayı bırakıp kısırlaştırmayı kabul etmeleri halinde kendilerine
10.000 Dolar nakit ödül verilmiştir.
62
Günümüzde ise öjenik söylem-
lerin yaygın ve en belirgin uygulanma biçimi doğum öncesi yapılan
tarama tekniklerine göre gerçekleştirilen kürtajlardır. Genel olarak
engelli bebeklerin doğumunu önlemeye yönelik bu kürtajlar, doğum
öncesi tarama testlerinin gelişmesi ve yayılması ile birlikte ideal
olmadığı veya sorun yaratacağı düşünülen tüm bebeklerden kur-
tulmanın yolu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bilimde, sanatta
ve politikada engellilerin ve hastaların olmayacağı bir dünya ya-
ratmak hayaliyle yürütülen bu uygulamalarda, nüfusun kalitesinin
arttırılarak, engellilere harcanacak paranın yoksulluğu ve savaşı
önlemeye yönelik politikalara aktarılması ve böylece
toplum refahı-
na katkı sağlanacağı düşünülmektedir.
63
Malthusçu
söylem ise bir İngiliz din adamıyken ekonomist olan
ve hızla artan nüfus sebebiyle dünyada mevcut gıda kaynaklarının
yakında tükeneceği ve insan nüfusunu uzun süre besleyemeyeceği ke-
hanetinde bulunan Thomas Robert
Malthus’a (1766-1834) atfedilerek
üretilen yaklaşımları içerir. Günümüzde bu söylem Çin ve Brezilya’da
uygulanmakta olup cinsiyetçi etkileri açık olan bu politikalarda nüfu-
sun azaltılması kadınlardan beklenmekte, bunun için de genel olarak
kadınların kısırlaştırılması yoluna gidilmektedir.
64
Ekonomik ve siyasi gelişmeler, küreselleşme, rekabetçi iş ortamı,
kariyer kaygısı, doğum kontrol yöntemlerine ulaşımın kolaylaşması
gibi nedenlerle, kadınlar çocuk sahibi olma konusunda çekingen dav-
ranabilirken, etnik ve dinsel kimliğe dayalı olarak politika geliştiren
iktidarların kadınların çocuk sahibi olması yönünde baskı ve teşvik
uygulamaları da devam etmektedir. Kürtajın yasaklanması gibi uygu-
lamalar ile kadınların üreme konusunda serbestçe seçim yapma hak-
62
Geraldine Heng, & Janadas Devan “State fatherhood: the politics of nationalism,
sexuality and race in Singapore”, Nationalism and Sexualities içinde (Ed. Andrew
Parker, Mary Russo, Doris Somner & Patricia Yaeger), New York, Routledge,
1992, s.343-364; Yuval-Davis, s.71-72.
63
Çaha, s.58, 63, 69.
64
Yuval-Davis, s. 72-76.