

246
Mülkiyetin Teminat Amacıyla İnançlı İşlemle Devri
Federal Mahkeme
55
ve doktrin muvazaada aldatma kastını açık-
ça aramaktadır. Yargıtay muvazaayı “ açıklanan beyanlarının gerçek
iradelerine uymadığını bildikleri halde, tarafların kastettikleri durum-
dan başka bir hukuki ilişkide kendilerini anlaşmış gibi göstermeleri
hali” olarak tanımlamaktadır.
56
Muvazaaya kısaca değindikten sonra, inançlı işlemlerle karşılaştı-
rılmasını benzer ve farklı yönlerini ayrı ayrı ele almak suretiyle yap-
mayı uygun görüyoruz.
1. Benzer Yönleri
Muvazaalı olsun, inançlı olsun her iki işlemde de tarafların irade-
lerinin bir anlaşma meydana getirdiği görülmektedir ki, amaçlanan
anlaşmalar açısından iradelerin oluşum şekilleri arasında bir fark yok-
tur.
57
İnançlı işlemde taraflar arasında bir inanç anlaşması kurulurken,
muvazaalı işlemde bir muvazaa anlaşması kurulur.
İnançlı işlemlerle muvazaalı işlemler arasında şekli bir benzerlik
görülür. Her ikisinde de bir dış görünüş vardır. Her iki işlemde de hak-
kı veya şeyi devralan taraf, diğer tarafa karşı o hak veya şeyi kullanma
konusunda bazı sınırlamaları kabul etmiştir. İnanç anlaşması ile de-
vir işleminin geçici, muvazaa anlaşması ile devir işleminin hükümsüz
olduğu hususunda diğer tarafa teminat verilmiştir. Yani inanç anlaş-
ması ile devre konu olan şey veya hak üzerinde inanılanın yetkileri
sınırlanıp, kullanımı belli şartlara bağlanırken, muvazaalı işlemlerde
muvazaa anlaşması ile devrin ciddi olmadığı tespit edilmektedir.
58
55
Federal Mahkeme bir kararında muvazaayı şu şekilde ifade etmiştir: Muvazaa,
öyle bir işlemdir ki, onunla tarafların gerçek iradesi ifade edilenle uyum içinde
değildir; başka bir deyişle, üçüncü şahıslar için ciddi bir işlem olup, taraflar arala-
rında beyanlarının hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağı veya en azından normal
olarak içermeleri gereken sonuçları doğurmayacağı hususunda anlaşmışlardır.
Bkz. BGE 54 II 429.
56
İBK, 07.10.1953 T., 1953/8 E., 1953/7 K.; HGK, 02.04.2014 T., 2013/4-1016 E.,
2014/436 K.
(www.kazancı.com.tr,erişim tarihi: 01.08.2016);
1.HD26.12.1988 T,
E.12174,K.14823 (YKD, 1989/9,s.1231).
57
Özsunay, s.223; Uygur, s.193.
58
Özsunay, s.222; Uygur, s.193. İç ilişki açısından her iki tür işlemde benzerlik ka-
bul edilen bu anlaşmalar, hakkın devri noktasında farklılık göstermektedir. İnanç
anlaşması hakkın devri işlemini tamamlar nitelikte bir anlaşma iken, muvazaa
anlaşması yapılan işlemin sonuçlarını tamamen ortadan kaldırmaya yöneliktir,
Özsunay, s.223-224.