Previous Page  244 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 244 / 545 Next Page
Page Background

243

TBB Dergisi 2017 (128)

Şafak PARLAK BÖRÜ

alacak hakkını bir bütün olarak kazanır. Devir inançlı olduğu için, de-

vir işlemi bir inanç anlaşması ile tamamlanır. Bu anlaşma gereğince

teminat alan kendisine devredilen alacağı teminat amacının gerekli

kıldığı sınırlar içinde kullanmayı taahhüt eder. Ana alacak ödendiğin-

de veya borç herhangi bir şekilde sona erdiğinde devralan teminat ala-

cağını asıl sahibine iade yükümlülüğü altındadır.

44

Alacağın teminat amacıyla devrinde, alacağı teminat amacıyla

devreden, bu alacağın borçlusu ve teminat alacağını inançlı olarak

devralan olmak üzere üçlü bir ilişki söz konusudur. Burada TBK md.

183 (EBK md.162) uyarınca tarafların alacağın doğrudan doğruya dev-

rine yönelmiş karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanında bulunma-

ları gerekir. Bu devrin BK md.184 (EBK md. 163) gereğince yazılı olarak

yapılması gerekir ve yine devir alacağın devrinin bütün sonuçlarını

meydana getirir.

45

2. Mülkiyetin Teminat Amacıyla Devri

Teminat amacıyla mülkiyet devri, bir alacağın temini için bir şey

üzerindeki mülkiyet hakkının alacaklıya geçirilmesidir. Kişiler olağan

teminat yollarından daha kuvvetli ve daha basit bir hukuki durum

yaratmak istediklerinde bu yola başvurmaktadırlar. Bir şeyin alacak-

lıya teslimi şeklinde gerçekleştirilen devirlerde sorun yoktur. Asıl tar-

tışma, inançlı devir konusu şeyin borçlu tarafından hükmen teslim

46

suretiyle alıkonulması durumunda doğmaktadır.

a) Mülkiyetin Teminat Amacıyla, Hükmen Teslim Yoluyla Devri

İsviçre hukukunda 1881 tarihli Borçlar Hukukuna Dair Federal

Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra taşınmazlarda ipotek, taşı-

nırlarda ise teslim şartlı rehin ilkesi kabul edilmiştir. Gerek İsviçre’de

gerekse Türkiye’de sicilli taşınır rehini, çok sıkı kayıt ve şartlar altında

olmak üzere sadece hayvan rehininde (TMK md. 940) kabul edilmiş-

tir. Ancak kredi hayatının zorlamaları ile bir çare olarak başvurulan

44

Özsunay, s. 57-58.

45

Ayrıntılı bilgi için bkz. Özsunay, s.60 vd; Dayınlarlı, s. 137 vd.

46

Hükmen teslim, zilyetliği nakleden kimsenin özel bir hukuki ilişkiye dayanıp

malı kendi fiili hâkimiyetinde alıkoyarak, iktisap edene sadece vasıtalı bir zilyetlik

tanıması durumunu ifade etmektedir. Sirmen, s. 60-61, 486-487; ayrıca bkz. Kemal

Oğuzman/Özer Seliçi/Saibe Oktay Özdemir, Eşya Hukuku, B.12, İstanbul 2009,

s.71 vd.