Previous Page  250 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 250 / 545 Next Page
Page Background

249

TBB Dergisi 2017 (128)

Şafak PARLAK BÖRÜ

B. Nam-ı Müstear ve İnançlı işlem

Eski hukuktan gelen

68

, bugünkü pozitif hukukta yer almayan

nam-ı müstear doktrin ve uygulamada kullanılan bir deyimdir. Bu

kurumun birçok ihtiyaca cevap verir nitelikte olması halen ayakta ve

canlı kalmasını sağlamıştır.

Nam-ı müsteara çeşitli amaçlarla başvurulabilir:

- C ile hukuki ilişki kurmak isteyen A, ismini C’den gizlemek ar-

zusunda olup, B ile anlaşarak ona kendi hesabına C ile bir sözleşme

yaptırabilir.

- A, üçüncü kişilerin kıskançlık, düşmanlık ve benzer saiklerle

yapılacak hareketlerinin önüne geçmek, ekonomik durumunu saklı

tutmak amacıyla, tamamen meşru sebeplerle nam-ı müsteara başvu-

rabilir.

- A, kanunun kendisine yasakladığı bir hukuki sonucu elde etmek

için nam-ı müsteara başvurabilir.

69

Nam-ı müstear, bir sözleşme yapmak isteyen kişinin çeşitli neden-

lerle o sözleşmenin tarafı olarak gözükmek istememesi üzerine kendi

yerine bir başkasının sözleşmede yer almasını sağlayarak, kendi he-

sabına o kişiye sözleşme yaptırmasıdır. Burada sözleşmede yer almak

istemeyen kişi hesabına kendi adına işlem yapan kişi nam-ı müstear-

dır.

70

Nam-ı müstear pozitif hukukumuzda yer almamakla birlikte

doktrin ve uygulamada genel olarak tarafta muvazaa, inançlı işlem ya

da dolaylı temsil nitelemeleri ile karşımıza çıkmaktadır.

71

Yargıtay da

ve iflas hukukuna göre iptaline yönelik, iptal davası ile ilgili ayrıntılı bilgi için

bkz. Levent Börü, ‘İcra ve İflas Hukukunda Zarar Verme Kastından Dolayı İptal

Davası’,

AÜHFD,

Ankara 2009, C.58, S.3, s. 489 vd.

68

Eski hukukta nam-ı müstearın yasal düzenlemelerde yer alma nedeni siyasidir.

İmparatorluk döneminde yaşayan gayrimüslim azınlıkların kurdukları vakıflara

imparatorluk taşınmaz edinme hakkı tanımadığından bu gibi dini kurumlara ta-

şınmaz tahsisi için bu yola başvurulmuştur (Öztürk, s.73).

69

Esener, s.175; Özsunay, s.229.

70

Esener, s.175; Feyzioğlu, s.221. Nam-ı müstearın Fransızca karşılığı olan prete-

nom ile müvekkilinin ismini gizleyerek, onun hesabına fakat kendi namına ha-

reket eden vekiller kastedilir, Oğuzman/Seliçi/Oktay Özdemir, s. 317; Sirmen, s.

324-327.

71

Esener, s.177; Yavuz, s.84.