

283
TBB Dergisi 2017 (128)
Emel BADUR / Gamze TURAN BAŞARA
kütüğünün tasarruflara kapatılması sonucunu doğurmadığından
27
,
hacizden sonra da malikin tasarruf işlemleri yapması mümkündür.
Ancak haciz şerhinin etkisiyle, taşınmaz, hacizden sonra üzerinde
kazanılan ayni haklar göz önüne alınmaksızın satışa çıkarılır. Haciz
konusu taşınmazda hak kazananlar, taşınmazın paraya çevrilmesine
katlanmak zorunda kalırlar
28
ve satış sonrasında sadece artık bakiye
üzerinde hak sahibi olurlar.
29
TMK’nun 1010/b.2. maddesinde şerhi öngörülen bir diğer tasarruf
yetkisi kısıtlaması, iflas kararı sonucu meydana gelmektedir. İflas ha-
linde, İİK’nun 191/I. maddesi uyarınca, iflas açıldıktan sonra, müflis
borçlunun iflas masasına giren taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde-
ki tasarrufları alacaklılara karşı hüküm ifade etmez. Taşınmazlarda
bu sonucun ortaya çıkması bakımından iflas kararının şerh verilmiş
olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Taşınmaz malikinin iflas se-
bebiyle tasarruf yetkisinin kısıtlanması, tapu kütüğüne verilecek iflas
kararı şerhinden önce gerçekleşecektir. İflas kararının verilmesiyle if-
lasa bağlanan hüküm ve sonuçlar, iflas kararında belirtilen iflasın açıl-
ma anından itibaren ortaya çıkar.
30
27
İİK’nun 91/I. maddesinde de taşınmazın haczi ile tasarruf yetkisinin TMK’nun
1010. maddesi anlamında kısıtlanacağı belirtilmiştir. Söz konusu hükümde
haczedilen taşınmazın paraya çevrilene kadar muhafazası için haciz keyfiyetinin
tapu siciline şerh verilmesi tedbiri öngörülmüştür. İlgili maddede TMK’nun 1010.
maddesine atıfta bulunularak, şerhin malikin tasarruf yetkisini kaldırmayacağı
ve tapu kütüğünü kilitlemeyeceği açıklığa kavuşturulmuştur (Oğuzman/Seliçi/
Oktay-Özdemir, s. 257; Doğan, s. 159; Özmen, s. 190).
28
Bu hususa ilişkin olarak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 7.7.1965 tarih
ve 1390 sayılı “Mülkiyet Hakkını Tahdit Edici Şerhler” konulu genelgesinde
de malikin haczedilen taşınmazın mülkiyetini başkasına devredebileceği gibi,
taşınmaz üzerinde üçüncü kişiler lehine sınırlı ayni haklar da kurabileceği
belirtilmiştir. Genelgede TMK’nun 1010/II. maddesine yer alan “Tasarruf yetkisi
kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların
sahiplerine karşı ileri sürülebilir.” hükmüne atıfta bulunulmuş olması, hacizden
sonra taşınmaz üzerinde hak iktisap edenlerin, taşınmazın paraya çevrilmesine
katlanmak zorunda olduklarına işaret etmektedir.
29
Gümüş, s. 14; Sirmen, s. 238; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Eşya, s. 393;
Hatemi (Serozan/Arpacı), s. 450; Özmen, s. 190, 200-201; Ünal/Başpınar, s. 405;
Esener/Güven, s. 158; Doğan, s. 155, 162; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 257;
Ertaş, s. 173; Karahasan, s. 643; Homberger, ZK, Art. 960, N. 24, 32; Deschenaux,
SPR V/3, II, s. 677-678, 684-685; Schmid, BSK, Art. 960, N. 12; Zobl, s. 133.
30
Baki Kuru/Ramazan Aslan/Ejder Yılmaz, İcra ve İflas Hukuku, 28. bs., Ankara,
2014, s. 477; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 259; Sirmen, s. 238; Gümüş, s. 15;
Doğan, s. 70, 168.