Previous Page  389 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 389 / 545 Next Page
Page Background

388

(Marksist Kuram Açısından) Kapitalist Düzende Ücret ve Kuramın Görüşlerinin ...

asgari ücrete bir şerh yazmamaları oldukça gariptir. 2016 yılı başından

itibaren uygulanacak olan asgari ücret kararına karşı yalnızca işveren

temsilcileri muhalefet şerhi yazmışlardır.

2016 yılı asgari ücretin tespitine ilişkin bu karara karşı işveren ta-

rafından yazılan muhalefet şerhinde şu hususlara yer verilmiştir:

“Asgari ücret, bilindiği gibi ödenmesi zorunlu olan en az ücrettir.

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği

uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir. Asgari ücretin belir-

lenmesi sırasında, Komisyonumuz, bu çerçevede bir karar alınması

için çalışmış, işçilerin geçim şartları ve 2016 yılı enflasyon hedefi gibi

şartları” olarak belirlediği, çalışanların aileleri ile birlikte insana yakışır bir yaşam

düzeyi sağlamak için yapılması gereken harcama tutarının TÜRK-İş tarafından

her ay hesaplandığı ve kamuoyuna açıklandığı ifade edilmiştir. İşçi temsilcile-

rinin muhalefet şerhinde devamla, geçim koşullarını hesaplanması için TÜİK’e

görev verdiği, devletin resmi kurumunun Kasım 2013 tarihi itibarıyla tek işçi için

hesapladığı tutarın net 1.205,10 lira olduğu, yapılan bu hesaplamada “çalışanın

ailesi”nin dikkate alınmadığı, işçi kesiminin, öncelikle TÜİK tarafından belirlenen

net tutarın temel alınmasını, sonradan öngörülen 2014 yılı enflasyon hedefi ile

refah payı ilavesi gerektiğini, sonuç itibarıyla, bu yöntemle belirlenecek asgari üc-

retin önemli adım ve başlangıç olacağını Komisyonda ifade ve talep ettiğini, ancak

devletin resmi kurumu TÜİK tarafından belirlenen tutarın bile Komisyonda görev

yapan işveren-devlet kesimi temsilcileri tarafından pazarlık konusu yapıldığı ve

asgari ücretin daha düşük belirlenerek oyçokluğuyla kabul ve ilan edildiği be-

lirtilmiştir. İşçi temsilcilerinin muhalefet şerhinde yine asgari ücret belirlenirken

“çalışanların” değil “işverenlerin” durumunun dikkate alındığı ve onların talep-

lerinin belirleyici olduğu, ülkenin ve işletmelerin rekabet şartlarının düşük ücret

politikasıyla sağlamak ve sürdürmek anlayışının egemen kılındığı, Anayasanın

“Ücrette Adalet Sağlanması” başlıklı 55. maddesinde, çalışanların yaptıkları işe

uygun adaletli bir ücret elde etmeleri için devletin gerekli tedbirleri alması ge-

reğinin düzenlendiği, devletin çalışanlar arasında ayrımcılık yapmaması, eşitliği

sağlaması gereğinin düzenlendiği, ancak asgari ücret ile en düşük kamu çalışanı

maaşı arasında farkın kapanması bir yana giderek açıldığı, Komisyonda Maliye

Bakanlığından gelen bilgiye göre 2014 yılı Ocak ayında en düşük bürüt memur

maaşının 2.084,73 lira olduğu, Komisyonun işveren-devlet kesimi temsilcilerince

belirlenen asgari ücrette bu durumunda da dikkate alınmadığı, toplumda ada-

let duygusunun zedelenmesine zemin oluşturulduğu, Komisyon çalışmalarında

kamu temsilcileri tarafından yıllık program, ekonomik göstergeler temel alına-

rak ifade edilen ülkenin ekonomik durumuyla ilgili olumlu gelişmelerin, işçilerin

günlük yaşantısına ve gelirine yansıtılmadığı, bu yaklaşımın gelir eşitsizliğini ve

adaletsizliğini daha da büyüttüğü, devletin sosyal koruma görevi iktisaden zayıf

olan işçiden yan kullanmadığını, belirlen bu asgari ücretin ülkede uygulanmakta

olan ekonomik ve sosyal politikaların önemli bir göstergesi, siyasal iktidarın ve

işverenlerin çalışanlara yaklaşımının bir yansıması olduğu saptanan asgari ücrete

gerek miktar gerekse belirleme yöntemi açısından muhalif kaldıklarını ifade et-

mişlerdir. Bkz. 31.12.2013 tarih ve 28868 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete.