Previous Page  394 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 394 / 545 Next Page
Page Background

393

TBB Dergisi 2017 (128)

Hasan DURSUN

tür bir istihdamın tercih edilmesindeki temel ereği, işverenlerin resmi

olarak saptanmış asgari ücreti yüksek bulmaları! ve prim ile diğer yü-

kümlüklerden kurtulma çabası oluşturmuştur.

Türkiye’de asgari ücretin açlık sınırı altında saptanmasından daha

vahim bir başka durumu ise çoğu asgari ücretlilerin sekiz saat yeri-

ne on, on iki saat çalıştırılmasıdır. Gerçekten de asgari ücretlinin beş

gün ve günde sekiz saat olmak üzere haftada 40 saat çalıştırılması ve

ilave çalışma süreleri için fazla mesai ücretinin ödenmesi gerekirken

bazı işveren veya kapitalistler, işçiyi fazla mesai ücreti ödemeden bu

sürelerden daha fazla olarak çalıştırmaktadır. Bu bağlamda Türk iş ya-

şamında kimi yerlerde asgari ücretlinin haftada 40 saatten daha fazla,

kimi zaman 60 saate kadar çalıştırılması yönünde bir geleneğin doğ-

duğunu söyleyebilmek olanaklıdır.

105

Bu geleneğin doğmasında, ka-

munun denetim eksikliği, hatta yokluğunun en büyük rolü oynadığını

savlamak olanaklıdır.

Buraya kadar yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere aynen

Marksistlerin vurguladıkları; kapitalist bir düzende asgari ücretin se-

falet ücreti olduğu, işçinin yalnız bir işveren tarafından değil, ayrıksı

durumlar tarafından tüm işverenler tarafından iliklerine kadar sömü-

rüldüğü, kısacası, işçinin tüm işverenler tarafından bir “mal” (meta)

olarak kullanıldığı ve devletin de bu duruma seyirci kaldığı savlarının

neredeyse tümü doğruluk ve gerçeklik taşımaktadır.

V. KAPİTALİST DÜZENİN ASGARİ ÜCRET KONUSUNDAKİ

TUTUMUNU ETKİNSİZLEŞTİRİCİ ÖNLEMLER

Sosyal hukuk devletinin görevlerinden birisini, iktisadi bakım-

manlı olarak kayıt dışı çalışan 2,4 milyon kişinin %68’i asgari ücret ve altında üc-

ret kazanmaktadır. Bkz. G. Aslan, Türkiye’de Asgari Ücretle Çalışanlar: Gerçek

Sayıları, Demografi ve İstihdam Bilgileri, 22 Aralık 2015

(http://kanalfinans.com,

Erişim Tarihi, 3.10.2016).

105

Daha da vahim bir başka gelenek, işverenin banka hesabına yatırdığı asgari üc-

retin bir kısmını geri almasıdır. Gerçekten de 2013 yılı sonu itibarıyla Aslan tara-

fından yapılan çalışmada, kayıtlı-sigortalı olarak tam zamanlı çalışanların %7’si,

rakamsal olarak yaklaşık 1 milyon kişi (918.000) asgari ücretten daha az kazan-

maktadır. Bir başka deyişle, yaklaşık 1 milyon çalışan gerçekte daha düşük ücret

aldığı halde asgari ücret üzerinden sigortalı gösterilmektedir. Bu durum ise tam

zamanlı çalışanın yasa gereği ücretini asgari ücret düzeyinden gösteren işverenin,

çalışanının banka hesabına yatırdığı ücretin bir kısmını elden geri alması anlamını

taşımaktadır.