Previous Page  52 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 52 / 545 Next Page
Page Background

51

TBB Dergisi 2017 (128)

Yasin AYDOĞDU

C. 1982 ANAYASASI’NDA SİYASİ HAK VE ÖDEVLER

1982 Anayasası’nın dört bölüme ayrılmış “Temel Haklar ve Ödev-

ler” başlıklı ikinci kısmının son bölümü siyasi haklar ve ödevleri dü-

zenlemektedir. Anayasadaki sıralamasına göre bu haklar şunlardır:

Vatandaşlık (m. 66), seçme ve seçilme hakkı (m. 67), siyasi faaliyette

bulunma hakkı (m. 67), siyasi parti faaliyetleri (m. 68-69), kamu hizme-

tine girme hakkı (m. 70) ve dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine

başvurma hakkı (m. 74). Bu bölümde düzenlenen ödevler ise, askerlik

(vatan hizmeti, m. 72), vergi yükümlülüğü (m. 73) ve kamu hizmetin-

dekiler için mal beyannamesi vermedir (m. 71).

1. Vatandaşlık Hakkı (m. 66)

Anayasaya göre, Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı

ile bağlı olan herkes Türk’tür”

(m. 66/1). Anayasa’nın bu düzenleme-

sinde dil, din, ırk, etnik köken gibi somut öğeler bağlamında bir va-

tandaşlık tanımı değil; sübjektif millet anlayışına dayalı çağdaş bir

düzenleme yapılmıştır.

41

Yine Anayasada “Türk babanın veya Türk

ananın çocuğu Türk’tür” denilmektedir (m. 66/2).

42

Vatandaşlık kavramı, gerçek kişileri devlete bağlayan hukuki ve

siyasi bir bağdır (Doğan, 2010: 22)

43

. Türkiye’de siyasi hakların kulla-

nılması, vatandaşlık kavramı ile doğrudan bağlantılıdır. Oysa Avrupa

ülkelerinin çoğunda, özellikle yerel yönetim seçimlerinde seçme ve

seçilme hakkı, sadece vatandaşları ilgilendiren bir hak olarak değil;

o bölgede oturan herkesi ilgilendiren bir hak olarak görülmektedir.

44

41

Sübjektif millet anlayışı, Fransız “ortak yaşama isteği” olarak da bilinir. Buna

göre; millet birlikte yaşama isteğinin bir ürünüdür. Burada nesilden nesile ak-

tarılan manevi miras, geçmişin parlak ve karanlık günlerinin anılarına bağlı kal-

mak ve gelecek için izlenecek tutumun birlikte hazırlanması yatar. Erdoğan Teziç,

Anayasa Hukuku,

Beta Yayınları, 16. Bası, İstanbul, 2013, s. 134. Sübjektif millet

anlayışının karşıtı olan objektif millet anlayışı ise, Alman “ulus/ırk” anlayışı ola-

rak bilinir ve millet olabilmek için insanlar arasında dil, din, ırk, etnik köken, kan

birliği gibi objektif (somut) ortaklıklar aranır. Erdoğan Teziç, Anayasa Hukuku,

s.

133-134.

42

1982 Anayasası’nın ilk halinde bu düzenleme şöyleydi: “Türk babanın veya Türk

ananın çocuğu Türk’tür. Yabancı babadan ve Türk anadan olan çocuğun vatan-

daşlığı kanunla düzenlenir.” Burada yer alan son cümle 3.10.2001 tarih ve 4709

sayılı Kanunla yapılan değişiklikle kaldırılmıştır.

43

Vahit Doğan, Türk Vatandaşlık Hukuku, Seçkin Yayınevi, 10. Baskı, Ankara, 2010,

s. 22.

44

Bülent Tanör/Necmi Yüzbaşıoğlu, 1982 Anayasasına Göre Türk Anayasa Huku-