

109
TBB Dergisi 2017 (129)
Ahmet Emrah GEÇER
şikliğe uğrayan ancak bir türlü adil ve tatmin edici sonuca ulaşılama-
yan hukuki bir mesele haline gelmiştir. Bu bağlamda, kanuni temsil-
cilerin sorumluluğunu düzenleyen temel kanun hükümlerinden biri
olan Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun mükerrer
35. maddesinin 5. ve 6. fıkralarını iptal eden Anayasa Mahkemesi
6
bu
sorumluluğun yeni bir kanun hükmü ile açık şekilde düzenlenmesine
olan ihtiyaca işaret etmektedir.
Bu çalışmamızda, kanuni temsilcilerin amme borçlarından so-
rumluluğu ve özellikle bu sorumluluğun hukuki niteliği incelenecek-
tir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle iradi temsilci-ka-
nuni temsilci ayrımı öz bir biçimde ele alınacaktır. Sonrasında, kanuni
temsilciler ile kanuni temsilci gibi sorumlu olanların kimler olduğu
konusu irdelenecektir. Müteakiben, AATUHK’nın mükerrer 35. mad-
desinin 5. ve 6. fıkralarını iptal eden Anayasa Mahkemesi kararı, diğer
yargı kararları ve doktrin ışığında kanuni temsilcinin sorumluluğunu
düzenleyen hükümlerin kapsamları, hukuki nitelikleri ve şartları ana-
liz edilmeye çalışılacak ve konuya ilişkin görüşlerimiz paylaşılacaktır.
1. İradi Temsilci-Kanuni Temsilci Ayrımı
Temsil, bir kimsenin, temsilci sıfatıyla diğer bir kişi adına hukuki
işlem yapmasıdır.
7
Diğer bir ifade ile temsilci, temsil ettiği kişiyi hak
sahibi yapabilir ya da borçlu statüsüne sokabilir.
8
Temsil yetkisi, bir
kanun hükmünden veya doğrudan doğruya bir hukuki işlemden do-
ğabilir.
9
Kanunen temsil yetkisine sahip olan kişiye kanuni temsilci,
temsil olunanın iradesi ile temsil yetkisine sahip olan kişiye iradi tem-
silci denilmektedir.
10
Türk vergi hukukunda iradi temsile ilişkin açık
6
Anayasa Mahkemesi 2014/144E. 2015/29K. 19.3.2015 RG: 3.4.2015-29315.
7
Haluk N. Nomer, (2010), Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Bası, Beta, İstanbul,
s. 67; Safa Reisoğlu, (2013), Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 24. Bası, Beta,
İstanbul, s.148.
8
Necip Kocayusufpaşaoğlu (Hatemi, Serozan, Arpacı), (2010), Borçlar Hukuku Ge-
nel Bölüm Birinci Cilt, 5. Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, s.622.
9
Kanundan doğan temsil yetkisinde temsil olunanın iradesi rol oynamamaktadır.
Bu yetki kanun icabı gereği kendiliğinden, mahkeme kararıyla ya da hukuki iş-
lemin kanuni sonucu vücut bulur. Diğer taraftan, kaynağını doğrudan doğruya
hukuki işlemden alan temsil yetkisi, temsil olunanın iradesinin ürünüdür. Geniş
bilgi için bkz. Sermet Akman/Atilla Altop, (1995), Tekinay Borçlar Hukuku Genel
Hükümler, 7. Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, s. 168.
10
M. Kemal Oğuzman/Turgut Öz, (2000), Borçlar hukuku Genel Hükümler, 3. Bası,