Previous Page  114 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 114 / 405 Next Page
Page Background

113

TBB Dergisi 2017 (129)

Ahmet Emrah GEÇER

desinin 1. fıkrasında, tüzel kişilerin idare ve tasfiyesinde vergi kanun-

larına aykırı davranışlardan kaynaklanan cezaların tüzel kişi adına

kesileceği öngörülmüştür.

24

Bu sebeple, tüzel kişiler açısından Vergi

Usul Kanunu’nun 10. maddesinde öngörülen kanuni temsilcinin so-

rumluluğu, vergi aslı ile buna bağlı alacaklar yanında vergi kabahat-

lerinden doğan para cezalarını da kapsamaktadır. Şunu da belirtmek

gerekir ki, kanuni temsilci, ödediği vergi ve buna bağlı alacaklar için

asıl amme borçlusu tüzel kişiye rücu hakkı saklı iken ödediği vergi

cezaları bakımından böyle bir imkana sahip değildir.

25

Diğer yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 333. maddesinin

3. fıkrasında, bu kanunun 359. maddesinde yazılı fiillerin işlenmesi ha-

linde bu fiiller için öngörülen cezaların bu fiilleri işleyenler hakkında

hükmolunacağı ifade edilmiştir. Anlaşılacağı üzere, kanun koyucu bu

son hususta da cezaların şahsiliği ilkesine riayet etmiştir.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda ise, Vergi Usul Kanunu’ndaki gibi

cezaların tüzel kişi adına kesileceğine dair bir hükümmevcut değildir.

Gümrük Kanunu’na göre, idari para cezasının muhatabı, gümrük ka-

nunlarını ihlal eden kişi ya da kişilerdir.

26

Görüldüğü üzere burada da

kural, cezaların şahsiliği ilkesi gereğince fiili işleyen kişinin cezanın

muhatabı olmasıdır.

Hem Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasında hem de

24

Doktrinde, Candan, ikna edici argümanlar ile cezaların şahsiliği ilkesinden ya-

pılan bu sapmanın hukuken isabetli olmadığını savunmaktadır. Turgut Candan,

(2010), Vergi Suçları ve Cezaları, 3. Bası, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, s.

31-32. Aksi görüş için bkz. M. Yasin Aslan, (2010), Türk Hukukunda Tüzel Kişile-

rin Sorumluluğu, Ankara Barosu Dergisi, Sayı 2010/2, s. 242 ve 245. Birçok kişinin

istihdam edildiği tüzel kişi nezdinde işlenen vergi kabahatinin faili her zaman ve

her durumda kanuni temsilci olmayabilir. Ayrıca, kanuni temsilci, tüzel kişi şah-

sında işlenen vergi kabahatinde kusursuz olabilir. Bu sebeplerle, kanunun ilgili

vergi cezasının tüzel kişi adına kesilmesine ilişkin emrinin hukuka uygun olduğu

söylenebilir.

25

Karakoç, Genel Vergi Hukuku, s. 221. Aksi görüş için bkz. Selim Kaneti, (1989),

Vergi Hukuku, 2. Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, s. 90; Doğan Şenyüz/ Mehmet

Yüce/ Adnan Gerçek, (2014), Vergi Hukuku Genel Hükümler, Ekin, 5. Bası, Bur-

sa, s. 85.

26

Türkmen Derdiyok, (2013), Dış Ticarette Vergi ve Mali Yükümlülükler, Türkmen,

Ankara, s. 78; Turgut Candan, (2010), Vergi Suçları ve Cezaları, 3. Bası, Maliye ve

Hukuk Yayınları, Ankara, s. 32 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 3. maddesinin 3.

fıkrasında:

Gerçek ve tüzel kişiler ile hukuken tüzel kişilik statüsüne sahip olma-

makla birlikte yürürlükteki mevzuat uyarınca hukuki tasarruflar yapma yetkisi

tanınan kişiler ortaklığıdır.” şeklinde tanımlanmıştır.