

115
TBB Dergisi 2017 (129)
Ahmet Emrah GEÇER
tulması ceza hukukunun genel prensiplerine aykırılık teşkil edecek-
tir. Dolayısıyla, vergi cezalarının muhatabı doğrudan bu teşekkülleri
idare eden gerçek kişi veya kişiler olacağı için bu cezalar bakımından
kanuni temsilcinin sorumluluğunu öngören hükümlere gidilmesine
gerek yoktur.
Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinin 2. fıkrasında Türkiye’de bu-
lunmayan mükelleflerin temsilcilerine bu kanun hükümlerinin uygu-
lanacağı ifade edilmiştir. Benzer bir düzenleme, 6183 sayılı Kanun’un
mükerrer 35. maddesinin 2. fıkrasında yabancı şahıs veya kurumların
Türkiye’deki temsilcileri için öngörülmüştür. Bu kanun hükümleri ge-
reği, temsile ilişkin hukuki işlem ile temsilci taraf, kanuni temsilci gibi
temsil ettiği kişinin amme borçlarından sorumlu tutulacaktır. Burada,
taraflar arasında temsil ilişkisinin olup olmadığı Türk Borçlar Kanunu
ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde tespit edilecektir.
30
3. Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğunu Düzenleyen
Hükümlerin Kapsamı
Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde düzenlenen kanuni tem-
silcilerin sorumluluğunun kapsamı, vergi alacakları ile vergiye bağ-
lı alacaklar ve vergi cezaları ile sınırlıdır.
31
Diğer yandan, 6183 sayılı
Kanun’un mükerrer 35. maddesinde öngörülen sorumluluk hükmü,
aynı Kanun’un 1. ve 2. maddelerinde belirtilen tüm alacakları kapsar
niteliktedir. Bu sorumluluğun kapsamına, gümrük idareleri tarafın-
dan alınması öngörülen vergi ve resimler yanında Vergi Usul Kanunu
kapsamındaki amme alacakları da girmektedir.
30
Örneğin tarafların arasında akdedilen genel temsile ilişkin sözleşme, mümes-
sile kanuni temsilci sıfatı kazandırabilir. Diğer yandan, ilgili şahsın bir davada
temsil olunmak için avukat ile yaptığı vekâlet sözleşmesi, ilgili avukatı kanuni
temsilci statüsüne sokmaz. Bağımlı tacir yardımcıları, ticari temsilci, ticari vekil,
pazarlamacı ve bağımsız tacir yardımcıları simsar, acente, komisyoncu ve taşıma
işleri komisyoncusu da olayın şartlarına göre yabancı şahıs ve kurumların kanu-
ni temsilci sayılabilir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Sabih Arkan, (2014), Ticari İşletme
Hukuku, 19. Bası, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara, s. 241
vd. Bu noktada sözleşmenin başlığına değil özüne bakılarak kişinin Türkiye’de
bulunmayan yükümlünün temsilcisi olup olmadığına karar verilmelidir.
31
Burada vergi ifadesinden kastettiğimiz 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun kapsa-
mında olan vergi, resim ve harçlardır. (Vergi Usul Kanununun 1. ve 2. maddeleri
gereğince, bu kanun hükümleri gümrük idareleri tarafından alınanlar hariç olmak
üzere genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idareleri ve belediyele-
re ait vergi, resim ve harçlar için uygulanır.)