

176
Kadının Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetten Kaynaklanan Sığınma Hakkı
Kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ise, İstanbul
Sözleşmesi’nin 3/d maddesinde “kadına kadın olmasından dolayı uy-
gulanan [
ve
] kadınları orantısız biçimde etkileyen şiddet” olarak ta-
nımlanmıştır. Söz konusu tanım ile ilgili olarak Sözleşmenin İngiliz-
ce metnine bakıldığında ise, metinde “
violence that is directed against a
woman because she is a woman
or that
affects women disproportionately
”
ifadesi yer almakta olup; bu tanımın CEDAW Kadınlara Yönelik Şid-
det Komitesi’nin 19 Nolu Genel Tavsiye Kararı’nın
58
6’ncı maddesinde
belirtilen tanımla örtüştüğü görülmektedir. Ancak kanaatimizce, İs-
tanbul Sözleşmesi’nin 3/d maddesine ilişkin resmi çeviride kullanılan
“ve” ibaresinin “veya” şeklinde okunması ve doğru tanımın “kadına
kadın olmasından dolayı uygulanan veya kadınları orantısız biçimde
etkileyen şiddet” şeklinde anlaşılması gerekir. Dolayısıyla kadınlara
yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin varlığı için, tanımda geçen
iki halden birinin gerçekleşmesi yeterli olup; her iki halin de aynı anda
gerçekleşmesi gerekmez.
Bu bağlamda, kadının cinsiyetiyle ilişkili olarak zulme /şiddete
maruz kalması
(
gender-specific persecution
) ile kadının sırf kadın olma-
sı dolayısıyla zulme/ şiddete maruz kalması
(
gender-based persecuti-
on
) halleri arasında ayrım yapmak gerekir. Kadının sırf kadın olması
sebebiyle şiddete/ zulme maruz kaldığı hallerde, kadın, o toplumda
kadının uyması gerektiği düşünülen sosyo-kültürel normlara uygun
olarak şekillendirilen toplumsal cinsiyet kurallarına (
gender
) uygun
davranmadığı için zulme uğramaktadır. Yani kadınlara ayrımcı bir
biçimde uygulanan, sosyal ve kültürel normlara uygun olarak şekil-
lenen toplumsal cinsiyet kuralı ile zulüm arasında doğrudan bir se-
bep-sonuç ilişkisi bulunmaktadır. Örneğin evlilik birliği dışında cinsel
ilişkiye giren bir kadın zulme ve cezalandırılmaya maruz kalıyor, aynı
şartlarda cinsel ilişkiye giren bir erkek zulme maruz kalmıyor ise, bu-
rada kadın, kadınlara yüklenen toplumsal cinsiyet kurallarına uygun
davranmadığı ve dolayısıyla sırf kadın olduğu için toplumsal cinsiyete
dayalı olarak zulme/şiddete maruz kalıyor demektir.
58
The CEDAW Committee’s General Recommendation No. 19 on violence against
women, (1992) UN doc. CEDAW/C/1992/L.1/Add.15 at § 24 (a).