

258
Vergi Hukukunda Tekerrür ve Tarhiyat Öncesi Uzlaşma ile İlişkisi
ağır bir cezayı gerektirmesi olarak belirtmiştir.
19
Danıştay da benzer
biçimde tekerrür durumunda amaçlananın, cezanın artırılması ile ki-
şinin tekrar kabahat işlemesi durumunda, daha ağır cezayla karşıla-
şacağını bilerek kabahat işlemekten caydırılması olduğunu belirtmek-
tedir.
20
Ancak TCK’da kanun koyucunun bakış açısını değiştirmesi,
VUK’da söz konusu olmamıştır. Bunun altındaki sebep, belki de vergi
kanunlarına aykırı hareket edilmesinin bir kısmının kabahat olarak
düzenlendiği ve karşılığında para cezası kesildiği bir sistemde, teker-
rür durumunda artırılan para cezasının daha fazla kamu geliri anla-
mına gelmesidir. Bu durumda tekerrür kurumunun ceza hukukundan
farklı olarak vergi hukukundaki sonucu, idari yaptırımın artırılması
sebebiyle, daha fazla kamu alacağıdır.
Bu durum, tartışmaya değer bir sorunu ortaya çıkarmaktadır.
Kaçakçılık suçunu tekrar işleyen kişiye ceza hukukundaki tekerrür
hükümleri uygulanacakken, kabahat olarak düzenlenen usulsüzlük
veya vergi ziyaı suçunu tekrar işleyen kişiye ise artırılmış para cezası
uygulanacaktır. Para cezasının miktarının fazla olabilme ihtimali de
dikkate alındığında, kaçakçılığa nazaran daha hafif bir ihlal gerçekleş-
tiren kişi, daha fazla para cezasını ödemek durumunda kalabilecektir.
Anayasa Mahkemesi’ne göre, yasama organının suç ve cezaları be-
lirleme konusunda takdir yetkisi olmakla beraber, bu yetki mutlak de-
ğildir. Bu yetki, suçun o toplumdaki etkileri, kişiler üzerinde yarattığı
tehlike gibi unsurlara bağlıdır.
21
Yasal düzenleme, Yüksek Mahkemenin
19
AYM, 2009/51E, 2010/73K, 20.5.2010;
http://www.anayasa.gov.trErişim Tarihi:
04.010.2016.
20
Dan. 4. D, 23.06.2011, 2010 / 8825E, 2011 / 5756K,
www.kazanci.comErişim Tari-
hi: 11.10.2016.
21
AYM 12.09.2012, 2012/78E, 2012/111K:
“Hukuk devletinde, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerine ilişkin ku-
rallar, ceza hukukunun ana ilkeleri ile Anayasa’nın konuya ilişkin kuralları başta
olmak üzere, ülkenin sosyal, kültürel yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın
gereksinmeleri göz önüne alınarak saptanacak ceza siyasetine göre belirlenir. Ka-
nun koyucu, cezalandırma yetkisini kullanırken toplumda hangi eylemlerin suç
sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile karşılanacağı, nelerin
ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edilebileceği konularında takdir
yetkisine sahiptir. Ancak hukuk devletinde, ceza hukuku kurallarının, önleme ve
iyileştirme amaçlarına uygun olarak ölçülü, adil ve orantılı olması gerekir. Bunun-
la birlikte sadece suçun temel şeklini esas alarak ve suçun temel şekli için öngö-
rülen ceza miktarlarını suçun nitelikli halleri ile kıyaslayarak suç ve ceza arasında
adil denge bulunup bulunmadığı konusunda bir karar vermek sorunu eksik ola-