

123
TBB Dergisi 2017 (131)
Hasan DURSUN
Sonu adlı eserinde incelemiştir. Yazar, çağcıl dönemlerde bile devletin
çok büyük üretim araçlarıyla bağımsız bir gelişmesi olan bağımsız bir
alan oluşturmadığını, tersine, onun gelişmesi gibi varlığının da sonul
tahlilde, toplumun ekonomik varlığının koşullarıyla açıklanacağını,
bu durumun, insanların maddi yaşamının yaptığı üretiminin henüz
bu kaynaklardan yararlanamadığı ve dolayısıyla bu üretim zorunlu-
luğunun insanlar üzerinde daha da büyük bir egemenlik kurmuş bu-
lunduğu daha önceki dönemler için çok daha geçerli olduğunu, gü-
nümüzde hâlâ geniş ölçekli sanayi ve demiryolları çağında, devletin
özünde, üretim üzerinde egemen olan sınıfın ekonomik gereksinimle-
rinin yoğunlaşmış biçimde yansısından başka bir şey olmadığını ifade
etmektedir. Yazar, bu yüzden, bir insan kuşağının maddi gereksinim-
lerinin karşılanması için bütün yaşamının günümüzde bizim verdiği-
mizden çok daha büyük bir bölümünü ayırmak zorunda olduğu ve
dolayısıyla ekonomik gereksinimlere bugünkünden daha da bağımlı
olunan dönemde, egemen sınıfın ekonomik gereksinimlerinin daha
büyük ölçüde yansısını oluşturduğunu, geçmiş tarihin incelenmesin-
den bu durumun açıkça ortaya çıktığını belirtmektedir.
20
Engels, devletin, kendisini, insan üzerindeki ilk ideolojik güç ola-
rak sunacağını ve toplumun iç ve dış saldırılara karşı ortak çıkarlarını
savunmak üzere kendisi için bir organizma yaratacağını, bu organiz-
manın devlet iktidarı olduğunu ifade etmektedir. Yazar, devletin daha
doğar doğmaz kendisini toplumdan bağımsız kılacağını ve belirli bir
sınıfın organizması haline geleceğini ve bu sınıfın egemenliğini doğru-
dan doğruya üstün kıldığı ölçüde bu bağımsızlığının daha da büyük
olacağını belirtmektedir. Engels, ezilen sınıfın egemen sınıfa karşı sa-
vaşımının, zorunlu olarak siyasal bir savaşım haline, bir başka deyişle,
ilkin egemen sınıfın siyasal egemenliğine karşı yürütülen bir savaşım
haline geleceğini, söz konusu siyasal savaşımın ekonomik temeliyle
olan ilişkisinin bilincinin bulanıklaşacağını, hatta büsbütün kaybola-
bileceğini, bu kaybolma savaşıma katılanlarda görülmese bile tarih-
çilerin kafasında hemen her zaman görüleceğini savlamaktadır. Ya-
20
Bkz. F. Engels, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu [(Almanca
orijinali; Ludwig Feuerbach und der Ausgang der klassischen deutschen Philo-
sophie, 1888 adlı yapıtını, Fransızcasından (Ludwig Feuerbach et la fin de la phi-
losophie classique Allemande, Editions Sociales, Paris 1968) Çeviren Sevim Belli],
Sol Yayınları, Beşinci Baskı, Ankara 2011, s. 54-55.