Previous Page  126 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 126 / 405 Next Page
Page Background

125

TBB Dergisi 2017 (131)

Hasan DURSUN

Marx ve Engels; Alman İdeolojisi (Feuerbach) adlı eserinde ise

devletin özel mülkiyeti korumak ereğiyle kurulduğunu daha açık bir

biçimde ifade etmişlerdir.

23

Yazarlar, çağcıl Fransız, İngiliz, Amerikan

düzeninin sürdürülmesine ve sağlama bağlanmasına büyük katkı sağlayacağını

vurgulamaktadır. Smith, özellikle zenginlerin elverişli durumlarını koruyabilme-

lerinin yalnızca böyle kabil olan işlerin o tertibini desteklemekte ister istemez çı-

karlarının bulunduğunu, gerektiğinde az varlıklıların mülkiyetini savunmak için

çok varlıklılar birleşebilsinler diye az varlıklıların, çok varlıklıların mülkiyetini

elde tutmalarını savunmak üzere bir araya geleceklerini savlamaktadır. Yazar,

tüm ikinci derecedeki çobanlar ile “sığırtmaçların” (sığır çobanlarının) deneyim

yoluyla, sürüleriyle davarlarının güvenliğinin, büyük çobanın yahut sığırtmacın

sürülerinin ve davarlarının güvenliğine bağlı olduğunu, kendi küçük nüfuzları-

nın sürdürülmesinin, büyük çobanın daha geniş nüfuzunun devamına dayandığı-

nı, astlarını kendisine boyun eğdirmede büyük çobanın etkisinin kendilerinin ona

boyun eğmesine bağlı olduğunu anlayacaklarını belirtmektedir. Yazar, bunların,

küçük çaplı hükümdarlarınca kendi mülkiyetleri savunulup nüfuzları desteklene-

bilsin diye onun mülkiyetini savunup nüfuzunu desteklemekte çıkarları olduğu-

nu gören bir tür ufak çapta soylular sınıfı oluşturacaklarını savlamaktadır. Smith;

sivil hükümetin, mülkiyetin güvenliğini korumak için kurulduğu sürece, aslında

zenginin yoksula karşı ya da biraz malı mülkü olanın, hiç malı olmayana karşı

savunulması için kurulduğu görüşünü savunmaktadır. Bkz. A. Smith, Milletlerin

Zenginliği (Özgün Adı The Wealth of Nations, 1776’dan çeviren; Haldun Derin),

Türkiye İş Bankası Kültür yayınları, İstanbul 2006, s. 794-795.

23

Daha doğru bir deyişle, Marksistler, devletin özel mülkiyeti korumak ereğiyle

oluşan toplumsal tabakalaşmadan doğduğu görüşünü savunmaktadırlar. Ger-

çekten de Toplumsal tabakalaşma, devletlerle görülen evrensel bir olgu niteliği

taşımaktadır. Gerçekten de Rousseau’dan Marx ve Engels’e, onlardan Fred gibi

çağcıl yazarlara dek, erken devletler içinde, devleti, toplumdaki boyun eğdiril-

miş gruplar üzerindeki iktidarlarını sürdürmek için yaratıp kullanan yönetici

grupların bulunduğu yönetsel denetim sistemleri tanımlanmıştır. Nitekim Ro-

usseau yukarıda bahsedilen İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kökeni adlı yapıtında

devletin, diğer deyişle, sivil toplumun, başlangıçta, zenginlerce, kendilerini bu-

lundukları konumdan aşağı etmek için saldırabilecek kimselere karşı korunmak

için düşünüldüğünü ileri sürmektedir. Rousseau, devletin bu nedenle, özgürlüğü

yok edip değişmez mülkiyet yasaları yoluyla zenginlerle yoksullar arasındaki

eşitsizliği desteklediğini ve bu yolla sıradan yurttaşı sürekli bir sıkıntı, kölelik ve

yıkıntı içerisine ittiğini söylemektedir. Marx ve Engels’te devleti karşılaştırmalı

çözümleme yoluyla araştırırlar. Nitekim Marx ve Engels, Rousseau gibi devleti,

içinde üretim araçlarının yukarı sınıftan olan sahiplerinin, ayrıcalıklı olan sınıfın

çıkarlarını koruyacak bir dizge geliştirmek yolunda birbirlerini etkiledikleri bir

sınıf biçimlenmesinin, başka deyişle, tabakalaşmasının bir uzantısı olarak gör-

müşlerdir. Çağcıl yazarlardan Fred ise devleti, bir başka deyişle, “merkezi yöne-

tim” dediği şeyi, içerisinde, söz konusu toplumun üyelerinin, yaşamın sürmesini

sağlayıp yaşamı zenginleştiren kaynaklara ulaşmada eşit şansa sahip olmadıkları

toplumsal tabakalaşmadan, yani kaçınılmaz olarak doğduğu yolunda bir kuramla

açıklarken aynı tutumu takınmaktadır. Marksistler, devlet ile eşitsizliğin korunup

sürdürülmesinin, kuramsal düzeyde, tarihi despotik bir merkezi denetime doğru

itip yönetecek biçimde, birbirleri içinde örüleceklerini savlamışlardır. Fazla bilgi

için bkz. R. Cohen, Devletin Kökenleri Yeniden Değerlendirme in Erken Devlet

(Kuramlar Veriler Yorumlar) Çeviren Alâeddin Şenel, Derleyenler Henri J.M. Cla-