

318
Hekimin Hizmetten Çekilme Hakkı
Tıp biliminin gereklerine uygun olarak yapılan ön muayene so-
nucunda hastanın durumunun acil olmadığına karar verilirse he-
kim hizmetten çekilme hakkını kullanabilir. Buna karşılık, hastanın
durumunun acil olduğuna karar verilirse hekim hizmetten çekilme
hakkını kullanamaz; zira hekimin acil tedaviye yönelik sorumluluğu
sürmektedir.
Hastanın acil vaka niteliği taşıdığı teşhis edildikten sonra yapıl-
ması gereken ikinci husus, hastanın durumunun stabilize edilmesi-
dir.
87
Hastanın durumu stabilize edilmeye çalışırken, sunulacak sağlık
hizmetlerinin bir sınırı bulunmamaktadır; en genel kapsamıyla acil
tedavi ünitesi ile bağlantılı tüm hizmetlerin hastaya sunulması
88
, acil
servisin tüm olanaklarının hasta için seferber edilmesi
89
gerekmekte-
dir. Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 24. maddesinin 2. fıkrasın-
da da acil servisin,
“hastanın sosyal güvencesi olup olmadığına, bağlı bu-
lunduğu sosyal güvenlik kuruluşunun nevine ve hastanın diğer özelliklerine
bakmaksızın,”
stabilizasyon sağlanıncaya kadar bütün tıbbi hizmetleri
sunacağı belirtilmiştir.
Hastanın durumunun stabilize olduğundan
bahsedilebilmesi için tedavinin bırakılması veya başka bir sağlık su-
nucuna sevk hallerinde hastanın durumunda önemli bir kötüleşme
olmayacağına dair hekimde makul bir tıbbi öngörünün
(reasonable me-
dical probability)
oluşması gerekmektedir.
90
Sağlık kuruluşunun acil tedavi için gerekli tıbbi olanaklara sahip
olmaması veya mevzuat gereğince tedavinin başka bir sağlık kuru-
luşunda sürdürülmesinin gerekmesi imkân dâhilindedir. Böyle bir
doktor olduğu, nöbetçi ebe tarafından aranarak Olur Merkez Sağlık Ocağından
ambulansla gelen, doğumsal kalça çıkıklığı olan ve doğum sancıları başlayan has-
ta olduğu bildirilmesine karşın; hastaneye gelmeden, hastanın yakınları tarafın-
dan Erzurum Araştırma Hastanesine götürülmesi yönünde talimat verdiği, yolda
doğum yapan G. T. ve bebeğinin öldüğü olayda; Yüksek Sağlık Şurası kararında,
ölümle sanığın eylemi arasında illiyet bağının kurulamayacağının, ancak hasta-
yı görmeden sevk etmesi nedeniyle Dr. B. Y.’ın kusurlu olduğunun belirtilmesi
karşısında; sanığın hastayı görmeden ve yapılacak müdahaleler konusunda de-
ğerlendirme yapmadan sevkine karar vermekle, gerekli sağlık hizmetini verme-
yerek mağduriyetine neden olduğu” anlaşılmaktadır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, T.
22.05.2013, E. 2011/17665, K. 2013/15693, (Aykut Cemil Aykın/ Serkan Çıkarlı,
Sağlık Personelinin Hukuki Sorumluluğu, Ankara 2016, s. 371).
87
McHugh, s. 172; Schwartz, s. 678-679; Lo, s. 187.
88
McHugh, s. 172; Tuğcu, s. 85.
89
Tuğcu, s. 85.
90
McHugh, s. 187.