Previous Page  324 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 324 / 405 Next Page
Page Background

323

TBB Dergisi 2017 (131)

M. Gökhan TÜRE / Oğuzhan TÜRE

lerinde de yer verilmektedir. İnsani vazifenin ifası, çoğunlukla acil

vakalarda ilk yardımda bulunma yükümlülüğü şeklinde kendisini

göstermektedir. Bu noktada hekimin sorumluluğunun kanuni daya-

naklarının ilki, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 11. madde-

sinin 2. fıkrasıdır. İlgili hükme göre,

“Olağanüstü durumlarda mesleğini

icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana ve sağlık hizmeti devamlılık

arz edene kadar”

herkes sağlık hizmeti verebilir. Bu hüküm herkesin

olağanüstü durumlarda sağlık hizmeti verme hakkı olduğunu ortaya

koymaktadır. İkinci hüküm Türk Ceza Kanunu’nun 98. maddesinin

ilk fıkrasıdır. Söz konusu hükme göre,

“Yaşı, hastalığı veya yaralanması

dolayısıyla ya da başka herhangi bir nedenle kendini idare edemeyecek du-

rumda olan kimseye hal ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen… kişi,

… cezalandırılır”

. Burada bir önceki hükümle benzer bir düzenlemeye

gidilmiş olsa da aralarında önemli bir fark vardır; Sağlık Hizmetle-

ri Temel Kanunu sağlık hizmeti sunma “hakkını” düzenlerken, Türk

Ceza Kanunu sağlık hizmeti sunma “yükümlülüğünü” düzenlemek-

tedir. Konuyla ilgili son hüküm ise yalnızca hekimlere yöneliktir. Tıbbi

Deontoloji Tüzüğü’nün 3. maddesine gereğince,

“Tabip, vazife ve ihtisası

ne olursa olsun gerekli bakımın sağlanmadığı acil vakalarda mücbir sebep ol-

madıkça, ilk yardımda”

bulunmakla yükümlüdür.

Öte yandan doktrinde bir görüş acil vaka olarak değerlendirileme-

yecek ya da kişinin kendini idare edebileceği hastalık veya kaza halle-

rinde de hekimin hastalara hizmet sunma yükümlülüğü bulunduğu-

nu belirtmektedir.

110

Bu yükümlülük, Türkiye tarafından onaylanan

111

bilinen adıyla

112

Biyotıp Sözleşmesi’nin 4. maddesinden çıkarılmakta-

dır. Bu madde gereğince

“sağlık alanında herhangi

bir müdahalenin, ilgili

meslekî yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir”

. Gö-

rüşü savunanlarca bu kanıya ulaşma yolları ortaya konulmamaktaysa

da, kanaatimizce hüküm, Sözleşmenin girişi ile birlikte değerlendire-

110

Gürpınar/Biçer, s. 94.

111

5013 sayılı Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan

Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi: İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesinin

Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile ilgili Sözleşme Türk Hu-

kukunda usulüne göre yürürlüğe konulmuş bir uluslararası sözleşme niteliği

taşımaktadır. Ayrıca bu Sözleşme temel insan haklarına ilişkin olduğundan bir

çatışma halinde kanunlardan üstün konumdadır.

112

Sözleşmenin orijinal adı Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hak-

ları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi: İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleş-

mesidir.