Previous Page  136 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 136 / 417 Next Page
Page Background

135

TBB Dergisi 2017 (132)

Ahmet BOZDAĞ

yargılaması, hukuk yargılaması ve idari yargılama için geçerli olan ve

uyuşmazlığın tüm tarafları için geçerli bir ilkedir.

40

Ceza yargılamasın-

da, adil yargılanma ve maddi gerçeğe ulaşma şüpheli/sanık için bir

hak olduğu kadar ceza muhakemesinin bir süjesi olan mağdur için de

bir haktır. Dolayısıyla adil yargılanma ceza muhakemesinin tüm süje-

leri için bir hak, adil yargılama ise devlet için bir görevdir.

İhtiyari vekilin görevlendirilmesi, yukarıda belirtilen şartların bu-

lunması ve talep üzerine, soruşturma evresinde ifadeyi alan merciin

veya sorguyu yapan hâkimin, kovuşturma evresinde ise mahkemenin

talebi üzerine soruşturma ve kovuşturmanın yapıldığı yer barosu ta-

rafından yapılır.

41

C) Zorunlu Hukuki Yardım Alma

Zorunlu hukuki yardım alma, vekilin hukuki yardımından yarar-

lanmanın mağdurun takdirine bağlı olmadığı ve ceza muhakemesinin

vekil olmadan yürütülebilmesinin kabul edilmediği hukuki yardım

alma türüdür. Zorunlu hukuki yardım alma, soruşturma ve kovuştur-

ma aşamasında mağdurun ruhsal ve fiziksel durumu ile yaşı dikkate

alınarak mağdurun bir vekilin yardımından yararlanmasının zorunlu

tutulmasıdır. Ceza muhakemesinde, mağdur için vekilin hukuki yar-

dımından yararlanmak bir hak olup, bu haktan yararlanıp yararlan-

mamak kural olarak mağdur için ihtiyaridir. Fakat kanun koyucu, işle-

nen suç nedeniyle mağdur olan kişilerin ruhsal

42

ve fiziksel özellikleri

ile yaşlarını

43

dikkate alarak, mağdurların haklarını yeterince ve etkili

bir şekilde kullanmasını sağlamak amacıyla bazı mağdurların, vekilin

40

Ünver, Hakeri, s.20.

41

02.03.2007 tarihli Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekilin Görev-

lendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik m.

5/6

42

“17.01.2005 tarihli adli raporda mağdurun epilepsi hastası olduğu belirtilip, mah-

kemece yargılama sırasında, rahatsızlığından dolayı beyanda bulunamadığı ve

meramını anlatamadığının gözlenmesi karşısında 5271 sayılı CMK’nın 234/2.

maddesi uyarınca istemi aranmaksızın (zorunlu) vekil görevlendirilmesi gerek-

tiğinin gözetilmemesi, nedeniyle kararın oy birliği ile bozulmasına”

(Y2.CD,

E.

2008/1974, K. 2008/7716, T. 30.04.2008).

43

“5271 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu son oturumda henüz 18 yaşını doldurma-

mış mağdureye (zorunlu

)

vekil atanmayarak CMK’nın 234/2. maddesine aykırı

davranılması, nedeniyle kararın oy birliği ile bozulmasına”

(Y5.CD,

E. 2006/810,

K. 2006/823, T. 15.02.2006).